Sevgili Ali Bilal,
Bir okulun ilk mezunları olmak ayrıcalıklı bir yere sahip olmayı ve sorumlulukları beraberinde getirir. Bunu yıllar sonra anlayacaksın.
Gideceğiniz yeri merak etmek, gittiğiniz yerde sizi bekleyenler üzerine kafa yormak herkesin hakkı. Ama sen şunu da sor kendine: Ben burada ne bırakıyorum? Benden ne kalacak yarına?
Verdiğin cevapların kalitesi oranında vazifeni yapmış, soruların içini doldurabildiğin kadar burada olman için ayrılmış ömür süresini sağlıklı değerlendirmiş olacaksın. Celal Sahir’in “Elli iki yıl geçti, elli iki gün gibi” mısraındaki hayıflanma her ne ise, öyle olmasın maziye baktığında gördüklerin.
Vakit dolduğunda kalmak istesen bile bu mümkün olmayacak. Gideceksin. “Bile isteye” değil. Henüz vakit varken kıymet bilinmeli. Gitmeden, gitmemişken…
Vazifemiz el sallamak olduğunda, bizi görevimizi yerine getiriyor göreceksin. Hem yolun, hem bahtın açık olsun, demeyi ihmal etmeyeceğiz.