“Yazarın hayatı eserine dâhil midir?” sorusu edebiyat araştırmacılarının hep ilgi duydukları konulardan biri olmuştur. Ortaya konan onca eserin tamamı kurmaca olamaz değil mi? Elbette yazar ve şairler eserlerinde kendi hayatlarını anlatmış, yeri gelmiş bir şiire içini dökmüş, yeri gelmiş imkansız aşklarını roman sayfalarıyla buluşturmuşlar. Bu edebiyatçılarımızdan biri de Faruk Nafiz Çamlıbel‘dir. Şükufe Nihal Başar‘a duyduğu büyük aşkı, karşılık bulamadığı bir aşkın hikayesini anlatmıştır bazı eserlerinde.
Dönemin edebiyat çevrelerinde adından sıkça söz ettiren bir isimdir Şükufe Nihal. Başından birkaç evlilik geçmiş ama mutluluğu bulamamıştır. Bu çalkantılı dönemlerin birinde karşısına Faruk Nafiz Çamlıbel çıkacaktır. Aradığı ve idealize ettiği sanatkar eş ve sevgiliyi ve dahi aşkı bir türlü bulamayan bu hassas ve duygulu kadın, Faruk Nafiz’i yarasına merhem gibi görür ancak Faruk Nafiz’in defalarca yaptığı evlilik teklifini de kabul etmez.
Tekliflerine sürekli olumsuz cevap alan Faruk Nafiz Çamlıbel, önce İstanbul’dan Ankara’ya tayin ister. Sonra -belki onu kıskandırmak, belki unutmak için- aynı okulda çalıştığı bir öğretmenle ani bir evlilik yapar. Bu karar Şükufe Nihal’i derinden yaralar ve bir daha barışmazlar, ölünceye kadar bu kırgınlık ve öfke sürer. Ancak her ikisi bu aşkla birlikte edebiyatımıza bir çok ölümsüz şiir ve eser bırakırlar. Mesela Faruk Nafiz ”Yıldız Yağmuru” adlı romanında, Şükufe Nihal de “Yalnız Dönüyorum” adlı romanında bu aşkı anlatırlar.
Şükufe Nihal Başar’a âşık olan sadece Faruk Nafiz değildir elbette. Nazım Hikmet ve Ahmet Kutsi Tecer’i de analım burada. Zaten Faruk Nafiz’i kıskançlık krizlerine sokan sebeplerden biri de sevdiği kadının peşine düşen kalabalık bir hayran kitlesinin varlığıdır. Ki Şükufe Nihal’in asıl büyük aşkı Faruk Nafiz ve yukarıdaki isimler değildir. Cenap Şehabettin’in kardeşi olan şair ve ressam Osman Fahri, güzelliğiyle adından çokça söz ettiren Şükufe Nihal’e deliler gibi âşıktır. Ancak Şükufe Nihal evli olduğu için bu aşka -kendisi de Osman Fahri’ye âşık olmasına rağmen- karşılık vermez. Bu aşkı bir başka yazıda ele alırım kısmet olursa.
Az bilinen şiirler başlığında bugün okuyacağınız “Allahaısmarladık” şiirini Faruk Nafiz, bu büyük aşkın bitişi üzerine kaleme almıştır. Şimdilerde gördüğümüz gelir geçer aşkların yanında bu aşkların önünde saygıyla eğilmek gerekiyor. Şaire “Değil yalnız ardına kimlerin düştüğünü / Kimlerin rüyasına girdiğini bilirim” mısralarını yazdıran ne olsa gerektir.
Allahaısmarladık
Elimi beş yerinden dağladı beş parmağın,
Bağrımda da yanmadık bir yer bırakmadan git…
Bir yarın göçtüğünü, çöktüğünü bir dağın
Görmemek istiyorsan ardına bakmadan git!
Yavrusunun yoluna dalan bir dul bakışı
Andırıyor ışıksız evinde pencereler.
Biraz yeşermek için beklesin artık kışı
Çağlayansız yamaçlar, suyu dinmiş dereler.
Bir sarı yaprak gibi düştü gönlüm yoluna,
Buğulu gözlerimden geçmediğin gün olmaz:
Benim kadar titremez hiç bir yiğit oğluna,
Hiç bir ana kızına bu kadar düşkün olmaz.
Bin fersahtan duyarım kimle gülüştüğünü,
Alnından öz kardeşim öpse ben irkilirim.
Değil yalnız ardına kimlerin düştüğünü,
Kimlerin rüyasına girdiğini bilirim.
Gözlerimi gün gibi kamaştıran yüzünü
Daha candan görürüm senden uzaklaşınca.
Sararırsın dönüşte görünce öksüzünü:
Bir gelinlik kız olur aşkım senin yaşınca.
Elimi beş yerinden dağladı beş parmağın,
Bağrımda da yanmadık bir yer bırakmadan git.
Bir yarın göçtüğünü, çöktüğünü bir dağın
Görmemek istiyorsan ardına bakmadan git![wpdiscuz-feedback id=”4wfbua2u3n” question=”Bu şiiri daha önce okumuş muydunuz?” opened=”0″][/wpdiscuz-feedback]
Faruk Nafiz ÇAMLIBEL
☘
Az bilinen şiirlerin altında yayınlanmayı bekleyen pek çok eser var. Hangisini yayına alsam diğerlerinin gönlü kalıyor. Fırsat buldukça buraya yenilerini ekliyorum. Bu benim dijital şiir defterim. Keyfimce bir seçki oluşturduğumu fark etmişsinizdir. Siz de dijital şiir defterime katkıda bulunmak isterseniz önerilere açığım. Beğenirsem alırım. :))
Sen de düşüncelerini paylaş!