Dökülen her suyu vedadan sanır
Yollar gözyaşını nereden bilsin.
Birazdan bir yağmur… taşlar ıslanır…
Hancı dertlenme sen, yolcu değilsin.
Sabaha sılada çıkarsa yollar,
Damla damla erir gurbette gece.
Şebnemler utansın, bilmesin kullar,
Gözyaşım ruhuma yağsın gizlice.
Yollar mevsim gibi; ya kış, ya hazan.
Dertler yaprak yaprak çürür özümde.
Bilsem ki çaredir gülerdim bazen
Hiç buz keser miydi hicran gözümde?
Kapıyı çalınca ayrılık zili,
Zamanı durdurmak kimin haddine?
Kader bu, tutulmuş vuslatın dili,
Yollarda gerek yok bir Çin Seddi’ne.
Sen de düşüncelerini paylaş!