Başlığa bakıp da “Doğum günü nasıl değiştirilir, yaş nasıl büyütülür?” türünden sorulara cevap arıyorsan yanlış yerdesin. Kaç yaşında olduğumu da yazının sonunda söyleyeceğim.
Aralık ayının sonları yaklaşınca bloğum için yeni bir yaşın heyecanı sarıyor beni. Bu yıl da aynı şeyi yaşadım.Kaç yaşına girecek bu blog diye hesaplarken çok eskilere gittim. Blog maceramı anlattığım yazıları okudum yeniden. Kendimi bir anda web arşiv taraması yaparken buldum. biredip.com alan adı daha iki yaşını doldurmuş değil. Ama arşivde fark ettim ki ben çok acemi de olsa ilk paylaşımımı 24 Nisan 2001 tarihinde yapmışım. İkincisi 3 Eylül 2001 tarihini taşıyor. Aradaki zamanlarda mutlaka paylaşım vardır lakin arşiv bize ne veriyorsa onu görüyoruz artık. İlk paylaşımda internetten derlediğim güzel sözlere yer vermişim. Sonraki paylaşım ise çalıştığım okulun duvar gazetesi için yazdığım bir yazı.
Nasıl mutlu oldum bilemezsiniz. Bundan 20 yıl önce bir duvar gazetesi (Âyine) için yazılmış bir yazı var elimde. Yetmemiş bunu bir de sanal ortamda paylaşmışım. Öngörüye bakar mısınız?
Tabi sadece bu yazı değil, birkaç yazı daha vardı arşivde. Onlar da yine aynı okulda Ayine’den önce çıkardığımız bir başka duvar gazetesi (Cemre) için yazılmış yazılar. Bu yazıların altına da arşiv görüntüleri için bir bağlantı bıraktım.
Birkaç küçük not okuyucuya:
Gel zaman, git zaman bu yazılar birikti, birikti ve kitaba dönüştü. Şimdi piyasada bulmak zor olsa da “Cemre Düşen Yer” adıyla kayıtlara geçti.
Evet, o okulu ve o okulun öğrencilerini çok özlüyorum. O okulda geçen yıllarımı da. 1998 Nisan’ından 2003 Aralık’ına kadar geçen beş buçuk yıla pek çok güzellik sığdırdığımı fark ettim. Kitaba bile gizliden gizliye ismini vermiş baksana!
Sonra biraz daha karıştırdım arşivi. 18 Nisan 2001 tarihine gidebildim en son. O acemi blog sayfamın ana sayfasına ait bir arşiv görüntüsü buldum. Ne emekler harcadım kim bilir o sayfaları oluşturmak için. Yanlış anlamayın, pişmanlığım yok. Aksine çok mutluydum, şimdi de çok mutluyum. Hep “iyi ki”ler var içimde. İyi ki yapmışım.
Dedim ki kendi kendime: Niye bloğunun doğum tarihini elindeki ilk arşive kadar götürmüyorsun? Adama, yani kendime hak verdim. Madem bu macera Nisan 2001’de başladı, doğum tarihini o yıla göre kutlamalıyım.
Artık 26 Aralık yerine 18 Nisan’larda kutlayacağım bloğumum yeni yaşını. Kısmetse 2021 yılının 18 Nisan’ı gelince tam 20 yılı geride bırakmış olacak.
Nice yaşların olsun sevgili bloğum!
Artık “Kaç yaşındasın?” sorusunun cevabını da günlük hayatta yaptığım gibi yaparak vereyim: Sana kaç lazım? 🙂
Ah eskiler.. 2004 ya da 2005 di blogcu.com diye bir site vardı.. sonra kapandı. En nihayetinde son adresim burası. Ama burda da şu aralar telifler yüzünden biraz tadımız kaçmadı değil.
Ama iyi ki yazmışız, sonuç bu ve memnunuz. Nice yaşları olsun bloğunuzun.
Bu arada yaş değil de aklı başındalık önemli :)))
Teşekkür ederim Momentos.
Yaşlanınca eskiler daha mı kıymetli oluyor nedir? Blogcu’da benim de bir adresim vardı. Sonra kendi aldığım adresler üzerinde tuttum bloglarımı hep.
Telif konusu biraz sıkıntı tabi. Ama buna çok takılmamak lazım bence. Biz işimize bakalım. Biraz daha dikkatli oluruz hepsi bu.
İşin biraz dalga kısmındayız, yaş konusunda. Ortaya güzel içerikler koymadıktan sonra bloğun kaç yaşında olduğunun önemi yok. Bu arada, eski yazıları sayfama koymaya devam edeceğim. Çünkü burada saklıyorum onları ben kaybolmasınlar diye. Daha pek çok yazı var yıllar öncesine ait. Onları da zaman içinde ekleyeceğim. Burası benim dijital bir arşivim sayılır değil mi?
Aklı başında olmak tabi ki çok önemli ama aklı başa, yaş getiriyor nihayetinde… 🙂
e yaş hala belli olmadı di mi 🙂
Bloğun yaşını mı soruyorsunuz, benim yaşımı mı? 🙂 Blog yaşı yazıdan belli olduğuna göre sanırım benimkini sordunuz. Yarım yüzyıl diyelim yuvarlak bir hesapla. Aboovv! Ne ara o kadar oldu bu yaş? 🤔
Blog kuruluş yıl dönümünü kutlayanlara imreniyorum. Nasıl imrenmeyeyim; bunu yapanlar gibi, kendi bloğumun kuruluş tarihini not etmeyi akıl edemedim. Bu yüzden ben hiçbir zaman blog kutlaması yapamayacağım. 🙂
Ama sizi kutlayabilirim. Blog yolculuğunuzda kolaylık ve başarı dilerim. Okurunuz bol olsun. Zihninize sağlık, kaleminize kuvvet…
Yorum için teşekkür ederim Ali Demiral.
Blog yaşı denen şey bir eğlence aracı aslında. Değilse ne kadar yaşlı ise o kadar kalitelidir gibi bir anlayış değil kesinlikle.
Dijital bir arşiv tutuyoruz burada. O da bizimle birlikte yaşlanıyor. Arada onun için de doğum günü kutlamak gerekiyor bundan dolayı.
Ve insan pek çok şeyi unutuyor. İyi ki bloglar var diyorum. Geriye baktığımızda ne kadar yol aldığımızı, ne kadar geliştiğimizi görmemizi sağlıyor.
Eski yazılarımı okumak beni de heyecanlandırıyor. Uzun yıllar yazalım, unutmamak, unutulmamak için:)
Teşekkür ederim Kaplan Diary.
Eski yazıların etrafında dönüp durmak bir yaşlılık belirtisi olabilir ama ben bundan ve yaşımdan rahatsız değilim.
Uzun yıllar yazalım, temenninize yürekten amin diyorum. 🤗
Ooo maşallah gerçekten kocaman bir emek varmış..benim de ocakta 10. yılını dolduruyor 😊..daha nice güzel paylaşımlara inşallah hep birlikte doğum günü kutlu olsun bloğun 🎈🎈sevgiler…
Teşekkür ederim Sessiz Kaldım.
Ortada yazı varsa onun ardında bir emek mutlaka vardır. Tek farkımız, bazılarımızın -belki yaş gereği- daha fazla emek vermiş olması.
Maşallah siz de on yılı devirmişsiniz. Hepimiz için nice güzel yaşlara diyeyim öyleyse. Yarınlar bereket getirsin bloglarımıza. 🙂
20 sene olacak nisanda, dile kolay. Demek ki arsivleri taramaniz iyi olmuş. Bana kaç lazım yaş olarak? Valla istemem. 30uma geldim kendi yaşım kendime yeterli. Nice 20 senelere inşallah.
Yazıyla uzun yıllar uğraşınca bazen arşivlerde bazen kıyıda köşede kalıyor metinler. Daha pek çok yazı buldum bilgisayarımda. Onları da zaman içinde koyacağım buraya kısmet olursa.
Daha gençsiniz. Her yaşınız güzellikler getirsin size inşallah. 🙂
İlk bloggerlardansınız demek. Bence yaş değil ruh önemli. Hiç dert etmeyin.
2000’li yılların başında yaptığımız işe “blogger”lık denirse öyleyim. 🙂 Sizin de dediğiniz gibi ne benim yaşımın önemi var ne bloğumun yaşının. Bizi merak edenler içimize baksınlar. “Zalim beni söyletme derûnumda neler var.” diyen şair Leyla Hanım’ı da analım burada.
Blog dünyasında çok yeni ve çok acemiyim o yüzden de defalarca sorun yaşadım:) yazılarım silindi yeniden yükledim her defasında ve şimdi yeniden eski yazılarımı yüklüyorum;) Geçmiş doğum gününüz kutlu olsun..
Her işin bir acemilik dönemi vardır. Yedek alarak yaptığınızda pek sorun olmuyor aslında. Bir şeyler ters gidince yedekten yükleyip yolunuza devam ediyorsunuz.
İkincisi, bilmediğiniz durumlarda ya birine güveneceksiniz ve yardım isteyeceksiniz ya da internetten nasıl yapılacağını öğreneceksiniz. Ben genelde ikinci yolu tercih ediyorum. Yardım almak için olmasa bile yardım isteyene de birinci yolu açık bırakıyorum.
Gelecek doğum günümü pasta keserek kutlayacağım inşallah. Fotoğraflarını buradan çarşaf çarşaf paylaşacağım. 😅
😅