Yeğenim Ahmet’e…
Bilmezsin ki küçüğüm hicranlar yeni değil
Bir büyük vuslat ister bu âleme gelişim
Yıldızlar kaydı sanma, gözlerim senden kaçan
Bu kaçıncı ayrılık, kaçıncı göz silişim?
Vedalar kısaysa hoş, zor sanılan ayrılık
Sarıldık ya, haydi git, görme mahzun oluşum.
Kampana bestesidir bildiğim tüm şarkılar
Hangi makama uyar böyle dertli çalışım?
Umulmadık zamanda gidişinin eseri
Hayatın çıkmazında boynu bükük kalışım
Her derdi konuk ettim, yüreğim çöle döndü
Leyla’yı Mecnun eder Mevla deyip gülüşüm.
Bu şiir de bir hüzün barındırıyor sanki ama çok güzel..
Yazarken hangi duyguyla yazmıştım şimdi hatırlamam mümkün değil. En iyi ihtimalle 15 yıl geçmiştir üstünden. Zaten bir yazıda yazarın ne anlatmak istediği kadar okuyucunun ne anladığı da önemlidir.
İşimiz biraz Edebiyatla mı ilgili acaba? Naçizane çoğu kitaplara basılan şiirlerden bile daha iyi buldum. Kaleminize sağlık, fakat ben en çok ilk beyiti beğendim.
Merhaba Huriye Hanım.
Sanırım ‘hakkımda’ bilgisini okumadınız. 🙂
Şiir hakkındaki beğeniniz için teşekkür ederim. Nereden baksanız 20-30 yıllık bir şiir bu. Üzerine yenilerini -sanırım- koyamadım. Yazar körlüğü başlıyor bir zaman sonra. Kendinizi tekrar etmeye başlıyorsunuz. Bunda beslenme zayıflığı da var elbette. Yeterince beslenmeyince yeterince üretken olamıyorsunuz.
Evet şimdiye kadar okumamıştım, artık okudum. 🙂 Yeterince beslenmeme kısmına kesinlikle katılıyorum. Daha üretken olacağımız zamanlara inşaallah.