You are currently viewing Kaç Yıldır Blog Yazıyorum: 20 Yıl

Kaç Yıldır Blog Yazıyorum: 20 Yıl

Bu bir yıl dönümü yazısıdır. Kaç yıldır blog yazıyorum sorusunun cevabını arayacağım bugün. İnternete ilk yazıyı düşürdüğüm günün üstünden tam 20 yıl geçmiş. Dile kolay.

20 yıl deyince bazıları hemen alan adı (domain) yaşına falan bakacaklardır. Yirmi yıldır aynı alan adıyla yazıyor olmayı isterdim tabi. Ama bugüne gelinceye kadar birkaç defa domain değişikline gittiğimi daha önceki yazılarda ayrıntılı bir şekilde anlatmıştım. Şimdi oraya tekrar dönmeye gerek yok. Okumak istersen birazı burada.

Bugün buralarda yazı yazanların yaşları bu civarda gezerken ben yazarak ve paylaşarak yirmi yılı geride bırakmanın mutluluğunu yaşıyorum.

Şöyle geriye yaslanıp ne yapmışım diye baktığımda ortaya koyduklarımın, ortaya koyabileceklerimin çok azı olduğunu görmek içimi acıtıyor. Belki de yaşlılık denen şeydir bu.

Yazdıklarını paylaşma konusunda yıllar boyu direnmiş biriyim ben. Hâlâ aynı çekinik ruh hâli peşimde gezer. Siz bakmayın buralarda yirmi yıldır var olduğuma.

3K Kuralı: Kendimi Kimseyle Kıyaslamıyorum

Hatırı sayılır katılımcının arasında Türkiye ikinciliği almış bir eserin sahibi olduğumu yıllar sonra paylaştım bu blogda. Bunu yazarken bile elim geri geri gidiyor. İnternetten aşırdığı metinlerle kitap yayınlayan ve bağıra bağıra bunun reklamını yapan çakma yazarları görünce kendime haksızlık ettiğimi düşünüyorum.

Bir yarışma formatının içinde çok müdahale edemediğim bir şekilde yayınlanan eserimin maalesef takipçisi olamadım. Ve bir köşede öylece kaldı. Bunun üstüne birkaç eser daha rahatlıkla çıkarmalıydım. Kısmet olmadı. Olacak inşallah bir gün.

Burada şuna bir açıklık getirmek lazım. Kitap yayımlamak için mi yazıyorum? Kesinlikle hayır! Bu blogda yayımlamak için mi yazıyorum? Buna da hayır! Niçin yazdığımı bu sayfadaki yüzlerce yazının içinden çıkarabilirsiniz rahatlıkla.

Yine de hayıflanıyorum. Tuğçe Kazazların, Doğuşların, Nilgün Bodurların kitap yazdığı bir dünyada kendime ne diye bu kadar haksızlık ediyorsam? Etme! Watpadd vb âlemlerden edebiyat âlemine sızan çoluk çocuğu saymıyorum bile.

Bir tavuk çığırtkanlığı yapamadım hiç. Bir yumurta için bütün mahalleyi hatta beldeyi ayağa kaldırabilmeyi çok isterdim. Yazdıkça sustum. Sustukça daha çok yazdım.

Yarınlara dair pek çok hedefim var. Ama yarınlardan hiç beklentim yok. Çivisi çıkmış bir ülkede yarınlara dair beklentileri yüksek tutmak hayal kırıklığından başla bir şey olmuyor maalesef. Kısmet olursa yine buralarda olacağım. Umutlarının çoğu elinden alınmış biri olarak kuyruğu dik tutmanın yollarını arayacağım.

2021 Hedeflerim Neler?

Blogla ilgili zihnimde onlarca hedef var. Buraya yazıp kendime iş çıkarmak istemiyorum. Canım ne zaman isterse o zaman yazmaya devam edeceğim. Üç günde bir, beş günde bir yazı ekle diyerek kendimi strese sokamam. Her şeyden önce yazının böyle zorlamalara gelmeyeceğini biliyorum. İhtiyacım olduğu kadar yazacağım yani. Okuma bahsinde de tavrım aynıdır. Yıl sonuna kadar bilmem kaç tane kitap okuyacağım diyenlere saygı duyuyorum. Hatta onlara imreniyorum. Ama kendimi bu konuda da sıkıntıya sokacak sözlerle bağlayamam. Okursam okurum. Okumazsam çay demlerim. Bu başka bir şey için söyleniyordu sanırım. 🙂

Bu günlerde programlara merak sardım. Bir yandan web (html, css, wordpress vs) bir yandan mobil (kotlin, java, python vs) programlarla kafayı bozmuş durumdayım. Bunlarla uğraşmak için biraz daha genç olmayı isterdim. Ama bir hobi olarak uğraşıyorsanız yaşın pek önemi olmuyor. Sevdiğiniz ve emek harcarken keyif aldığınız bir iş, dünyanın en güzel işidir bence. Programlama demişken WordPress’in sloganını iliştireyim buraya: “Kod şiirdir.”

2001’deki coşkum hâlâ var mı? Evet var. Yirmi yıl önce nasıl keyifle yapıyorsam bu işi yine öyle yapıyorum. Siz bakmayın arada sızlandığıma. Gerçekten yorulduğumu hissettiğim an bir dakika bile durmam buralarda.

Birazdan pasta keseceğiz. Ben mumları üflerken siz de benimle birlikte dilek tutabilirsiniz. Umarım eliniz boş gelmemişsinizdir. Hediyemi isterim! Bir tebessüm olur, bir dua olur, hatta bir yorum olur. Hepsi kabulüm.

Haydi ver bakalım birkaç kelime daha. Yazıyorsak sebebi var!

Beni bilgilendir
Bildirim
guest
2 Yorum
Satır içi geri bildirim
Tüm yorumları gör
irem
18 Nisan 2021 22.00

Çok saygı duydum. Evet, yarış ve kıyasla olmaksızın yazmak çok güzel ve rahatlatıcı. Uzun soluklu bir blog macerasını için de gerekliymiş demek ki.