Sevgili Keziban,
Bitmeyegörsün okul yılları. Ayrılık ense kökünde nasıl da hissettirir varlığını. Soluk soluğa. Kaçışımız nereye?
Bitecek işte. Hele 2013 başlamışsa, son kez buralı olacağınız yıla girmişseniz. Bitecek zaman. Biteceksiniz.
Bakmayagör maziye. Anılar nasıl da hücum edecekler kalbine. Koruyabilecek misin kendini? Kalbine söz geçirebilecek misin? Kanarken kanamışlığı sevebilecek misin? “Liseli yıllardan kalma kavak yelleriydi bunlar” deyip otayabilecek misin gönül yaralarını?
Yaklaşmayagör yanarsın! Ve hiçbir ateş, kelimeler kadar derin izler bırakmaz yakınca. Fuzuli’yi anarsın belki: “Saçma ey göz eşkden gönlümdeki odlara su / Kim bu denlü dutuşan odlara kılmaz çâre su”
Zaman dolmayagörsün. Sürgün edilmişler gibi -her nereden sürgün edilmişlerse- terk etmek zorunda kalırsın taht misali sahiplendiğin sıraları, yuvan bellediğin sınıfları. Her sabah bin bir ümitle kapısına koştuğun okulu… Ama zaman dolmayagörsün!
Giderken, bir yıllığın yaprakları arasında bu yazının dışında bir şey götürmeyeceksen “iyi bildiğin insanlar”dan, yazık olacak. Bol nasihatli cümleleri unutalı çok oldu. Ama sen yine de düşmeyegör.
Sen de düşüncelerini paylaş!