You are currently viewing Murathan Mungan’ın Bestelenmiş Şiirleri

Murathan Mungan’ın Bestelenmiş Şiirleri

Murathan Mungan‘ın bestelenmiş şiirlerini derlemek için açtığım bu dosya belki bir yıl öncesine ait. Bu geçen bir yıl içinde bestelenmiş şiirler sayfasına pek çok yazı ekledim. Bazen bir şairin bütün şiirlerini bazen alfabeden seçilmiş herhangi bir harfle başlayan şairler listesini yayımladım. Bütün bu uğraşın içinde Murathan Mungan şiirleri bir köşede öylece kaldı. Özel bir sebebi yok elbette. Bazı yazıların böyle bir bahtsızlığı oluyor. Nazım Hikmet şiirleri için açtığım dosya da uzun zamandır bekliyor mesela. Arada birkaç ekleme yapıyorum fakat tamamlamadan kapatıyorum tekrar.

Yazıya başlarken Murathan Mungan’a ait bu kadar çok şiirin bestelenmiş olabileceğini açıkçası düşünmemiştim. Araştırma yaparken ulaştığım bilgiler beni epey şaşırttı. Her şeyden önce iki kez özel albüm yapıldığını gördüm şairin şiirler için. Bu albümlerden ilki 2004 yılında “Söz Vermiş Şarkılar” adıyla çıkıyor. Albüm on sekiz şarkıdan oluşuyor. İkincisi 2020 yılında “Murathan Mungan 2020 Model” adıyla piyasaya çıkıyor. Albüm iki CD’den oluşuyor ve içinde yirmi altı şarkı bulunuyor. Ayrıca 2006 yılında çıkan “Aşk Tesadüfleri Sever” albümünde sözleri Murathan Mungan’a ait beş eser vardır.

Burada aklıma çok zor bir soru takıldı. Bu metinler (veya şiirler) öncelikle şiir olarak kaleme alındı sonra bunlara beste mi yapıldı? Yoksa bunlar doğrudan şarkı sözü olarak mı yazıldı? Ne fark eder ki, diyebilirsiniz. Ben böyle demiyorum. Çünkü şarkı sözü ile şiirin birbirinden farklı olduğunu düşünüyorum. Bu sorunun cevabını şiir eleştirmenlerine bırakıyorum. Araştırmacılar elbette bunların şarkı sözü mü, şiir mi olduğuna karar vereceklerdir. Metinler hangi amaçla kaleme alınmış olursa olsun aksi dile getirilmediği sürece bir şairin kaleminden çıkan bu metinlerin şiir olduğunu düşüneceğim.

Murathan Mungan şarkıları denince akla gelecek ilk isim elbette Yeni Türkü olacaktır. Pek çok şarkının bestesi grup tarafından yapılmış ve seslendirilmiştir.

1. Maskeli Balo

Yeni Türkü (Maskeli Balo)

Yâredir sinede eski sevgili
Eski sevgili eski günler
Hayata baksana takmıyor kimseyi
Hiçbir şey diriltmez artık geçmişi
Yâredir yine de

Yaktın gemilerimi
Dönüş yok artık geri
Tak etti canıma bu maskeli balo
Bu maskeli balo
Ve onun sahte yüzleri

Yâredir sinede eski sevgili
Ne yapsan kolay unutulmaz
Ağlama geçmişe yaşadık bitti
Anılar bizi yalnız bırakmaz
Yalnızız yine de

2. Aşk Yeniden

Nükhet Duru (Aşk Yeniden)

Aşk yeniden
Akdeniz’in tuzu gibi
Aşk yeniden
Rüzgârlı bir akşam vakti
Aşk yeniden
Karanlıkta bir gül açarken

Aşk yeniden
Ürperen sahiller gibi
Aşk yeniden
Kumsalların deliliği
Aşk yeniden
Bir masal gibi gülümserken

Gözlerim doluyor
Aşkımın şiddetinden
Ağlamak istiyorum
Yıldızlar tutuşurken
Gecelerin şehvetinden
Kendimden taşıyorum

Aşk yeniden
Bitti artık bu son derken
Aşk yeniden
Aynı sularda yüzerken
Aşk yeniden
Rüya gibi bir yaz geçerken

Aşk yeniden
Unutulmuş yemin gibi
Aşk yeniden
Hem tanıdık, hem yepyeni
Aşk yeniden
Kendini yarattı kendinden

3. Terkeden

Aylin Aslım (Kimdi Giden Kimdi Kalan)

Kimdi kimdi kalan
Giden mi suçludur her zaman?
Ne zaman başlar ayrılıklar
Dostluklar biter ne zaman

Her geçen gün bir parça daha
Aldı götürdü bizden
Aynı kalmıyordu hiçbir şey
Değişiyordu herşey
kendiliğinden

Artık çözülmüştü ellerimiz
Artık bölünmüştü yüreğimiz
Birimiz söylemeliydi bunu
Ötekini incitmeden

Kimdi giden kimdi kalan
Aslında giden değil
Kalandır terkeden
Giden de
bu yüzden gitmiştir zaten

4. Sevgili

Sezen Aksu (Sevgili)

Zaman nasıl akıp gidiyor
İnsanlar maskelerini ne çok seviyor
Yıllarca bir yalanla bir ömür geçiyor da
Hiç kimse yok bir tek günü sonuna kadar yaşamaya
Mecbursun yalnızlığa

Oysa sevgili, bir tek sevgili
Nasıl değiştirir dünyanın gerçeğini
İçimdeki fırtına ele geçirdi beni
Bir gün baktım hiç korkmadan aynaya
Orda yeniden gördüm kendimi
İşte sevgili, bir tek sevgili
Nasıl değiştirir dünyanın gerçeğini

Şimdi asla pişman değilim
Yaşadığım her şeyin bedelini ödedim
Nasıl olsa bir gün gelir duygular bulur yerini
Hem cehennem, hem de cennet yeryüzünün mevsimleri
O kadar şey değişti ki
Artık kimse masum değil
Duygular çok eskidi

O zamanlar biz ne güzel çocuklardık
Dünyaya aydınlık gözlerle bakardık
Ve işte o zaman kırdığın bu kalp
Şimdi kırıyor başka kalpleri
Aşkta kazanmak dedikleri kaybetmektir bir çok şeyi

5. Fırtına

Yeni Türkü (Fırtına)

Bak işte yaklaşıyor fırtına
Bak yine yükseliyor dalgalar
Yollardan sonra
Yıllardan sonra
Şarkılar söylüyor çocuklar
Yollardan sonra
Yıllardan sonra
Yeniden yanyana onlar

Ne geçmiş tükendi
Ne yarınlar
Hayat yeniler bizleri
Geçse de yolumuz bozkırlardan
Denizlere çıkar sokaklar

6. İstemeyerek

Göksel (İstemeyerek İstemeyerek)

kırarız birbirimizi
incitiriz
ahh istemeyerek
istemeyerek

seviliriz reddederiz
severiz istenmeyiz
ahh istemeyerek

değişmek gerek oysa
büyümek gerek
düşlerimiz çocuk, kendimiz çocuk
kaç aşktan
kaç dostluktan
kaç oyundan kovulduk
istemeyerek

kötü değiliz
belki mızıkçıyız biraz
yalancı neşeler saçma düşlerle avunduk
kızdık mı
küstük mü
hırçınlaşırız

7. Çember

Candan Erçetin (Çember)

Ya dışındasındır çemberin
Ya da içinde yer alacaksın
Kendin içindeyken kafan dışındaysa
Çaresi yok kardeşim
Her akşam böyle içip, kederlenip
Mutsuz olacaksın
Meyhane masalarında kahrolacaksın
Şiirlerle, şarkılarla kendini avutacaksın
Ya dışındasındır çemberin
Ya da içinde yer alacaksın

8. Sesler Yüzler Sokaklar

Zuhal Olcay (Sesler Yüzler Sokaklar)

Taş baskısı bir plakta
Yorgun bir ses cızırdar
Küflü sayfalarında bir albümün
Gülümser o soluk fotoğraflar

Kıvrılırken bir kentin alanına
Tutunur geçmiş yıllarına
Tutunur anılarına
İnce uzun duvarlar
Kaç hayat yaşadınız söyleyin
Sesler yüzler sokaklar

Yankısı kalmadı seslerin odalarımızda
Sahipleri çoktan öldü fotoğrafların
Adımlarımızdan yoruldu yollar
Kaç hayat yaşadınız söyleyin
Sesler yüzler sokaklar

Şarkısını yitirmiş sesler
Gençliğini yitirmiş yüzler
Evlerini yitirmiş sokaklar
Kaç hayat yaşayacaklar daha?
Daha kaç hayat yaşayacaklar?

Unutulur mu yoksa birgün
Sesler yüzler sokaklar
Bunca yaşamışlıktan sonra
Hiç unutulmayacaklar
Hiç unutulmayacaklar…

9. Dönmek

Hümeyra (Dönmek)

Dönmek, mümkün mü artık
Dönmek, onca yollardan sonra
Yeniden yollara düşmek

Neresi sıla bize, neresi gurbet

Al bizi koynuna ipek yolları
Üstümüzden geçiyor gökkuşağı
Sevdalı bulutlar uçan halılar
Uzak değil dünyanın kapıları

Neresi sıla bize, neresi gurbet
Yollar bize memleket

Gitmek, mümkün mü artık
Gitmek, onca yollardan sonra
Yeniden yollara düşmek

Rakılı akşamlar, gün batımları
Çocuk gibi ağlar yaz sarhoşları
Olmamış yaşamlar, eksik yarınlar
Hatırlatır hersey eski aşkları

Neresi sıla bize, neresi gurbet
Yollar bize memleket

10. Olmasa Mektubun

Yeni Türkü (Olmasa Mektubun)

Olmasa mektubun
Yazdıkların olmasa
Kim inanırdı
Senle ayrıldığımıza.

Sanma unutulur
Kalp ağrısı zamanla
Herşeyi unutarak
Yaşanır sanma.

Neydi bir arada tutan şey ikimizi
Birleştiren neydi ellerimizi
Bırak bana anlatma imkansız sevgimizi
Sevmek birçok şeyi göze almaktır.

Baksana geçmişe
Ne çok anıyla yüklü
Nerde o taverna
Nerde sinema

Harcanmış zamanla
Yeniden yaşanmaz ki;
Geç kaldıktan sonra
Arama boşa!

11. Hançer

Ajda Pekkan (Hançer)

Ne çıkar hançer olsan, ipek olsan ne çıkar
Ne çıkar gümüş olsan, su olsan ne çıkar
Ne çıkar zulüm olsan, bozgun olsan ne çıkar
Akar sular, akar zaman sevgilim
Bir gün gelir Aşk kendini karşılar
Akar sular, akar zaman sevgilim
Bir gün gelir
Yürek hepsini karşılar
Zulüm olsan, bozgun olsan
Yalan olsan, yemin olsan ne çıkar
Ne çıkar talan olsam, yağmalansam ne çıkar
Geriye bir kuru dal kalsam ne çıkar
Ne çıkar kırılsam, dağılsam ne çıkar
Ne çıkar dağıtsam, parçalansam ne çıkar
Akar sular, akar zaman sevgilim
Bir gün gelir
Aşk kendini karşılar
Akar sular, akar zaman sevgilim
Bir gün gelir
Yürek hepsini karşılar
Zulüm olsan, bozgun olsan
Yalan olsan, yemin olsan ne çıkar

12. Ağır Kapı

Teoman (Ağır Kapı)

Ağır kapı, aksak lisan
Kelimeler yetmiyor
Çıplak yara, günışığı
Tenimi incitiyor

İçeriden yeni çıktım
Dünya almıyor beni
Yüreğimde yaşar hâlâ
Ölenlerin yemini

Hangi meydan, hangi sokak
Buluşturur bizi
Hangi yalan, hangi yasak
Karşılar bizi

Ne insanlar, ne mekânlar
Özlemlere yetmiyor
Başka sözler, başka yüzler
Ödeşmeler bitmiyor

Aşk uyudu ranzalarda
Düşler eskidi gitti
Islığıma gömüyorum
Kalbimdeki sözleri

13. Otel Odaları

Gülden Karaböcek (Otel Odaları)

pencerelerine ışıklar düşer
ah otel odaları, otel odaları
sarı, yeşil, kırmızı, mor
hepsi de acının değişik tonları
ah otel odaları, otel odaları
yalnızlığın mezarları
otel odaları ah otel odaları
yalnızlığın mezarları
otel odaları, otel odaları
sürgünlerin, gurbetlerin diyarı

her gece sabaha karşı dönersin
bir bardak su durur masanın üzerinde
sabahtan kalma ekmek peynir kırıntıları
rutubetli duvarlarında hayallerin gezinir
yatağında küflenmiş bir battaniyeyle dertleşirsin
bitmiştir gece şimdi artık kendi kendinlesin
ah otel odaları, otel odaları
yalnızlığın mezarları
otel odaları, otel odaları
sürgünlerin, gurbetlerin diyarı

14. Telli Telli

Selda Bağcan (Telli Telli)

Telli telli şu telli turna
Sanma ki yaralı uçmaz bir daha
Takılmış kanadı göçmen buluta
Anlatır eski beni şimdiki bana

Sakın çıkma patika yollara
O dağlara kırlara o karlı ovaya
Yenik düşüyor herşey zamana
Biz büyüdük ve kirlendi dünya

Telli telli şu telli turna
Sanma ki yaralı uçmaz bir daha
Takılmış kanadı göçmen buluta
Döner gelir bir gün konar yurduna

Telli telli şu telli turna
Ne kalmış buralı göklerden başka
Ne kalır yarına bizden sonraya
Herşey binip gitmiş uçurtmalara

15. Dağınık Yatak

Zerrin Özer (Dağınık Yatak)

Kim geri verebilir bana
Harcadığım gençliğimi
Dağınık yatağım, mutsuz yatağım
Onardın mı yüreğimi?
Gün gelir hesap sorar
Yaşanmamış duygular
Yüzünüze örtülür böyle
Geç kaldığınız kapılar
Sevginin gücünü görmeyen gözler
Gecikmiş yaşlarını döker
Öyle bir an gelir ki
Sevişmek ölmeye benzer
Dağınık yatağım, mutsuz yatağım
Seni artık yalnızlık bekler

16. Göç Yolları

Cem Karaca (Göç Yolları)

Söyleyin dağlara rüzgara
Yurdundan sürgün çocuklara
Düşmesin kimse yılgınlığa
Geçit vardır yarınlara

Göç yolları
Göründü bize
Görünür elbet
Göç yolları
Bir gün gelir
Döner tersine
Dönülür elbet

En büyük silah umut etmek
Yadigar kalsın size

Yolverin kanatlı atlara
Sürgünden dönen çocuklara
Ateşler yakın doruklarda
Geçit vardır yarınlara

Dağılsak da göç yollarında
Yarın bizim bütün dünya

17. Bir Kadın Nasıl Döner Köşeyi

Deniz Türkali (Bir Kadın Nasıl Döner Köşeyi)

Bir kadın nasıl döner köşeyi?
Nasıl engelleri aşar?
Satışa çıkmışsa umutlar
Gün günden boy veriyorsa
Hayatın büyüttüğü kaygılar
Her şey belirleniyorsa
Piyasa kanunlarınca
Bir kadın nasıl döner köşeyi?
Ya da nasıl yaşayabilir daha
İnsanca?
Her şey belirlenirken
Piyasa kanunlarınca
Bir kadın için bütün umutlar
Karaborsa!

18. İstersen Hiç Başlamasın

Ayten Alpman (İstersen Hiç Başlamasın)

İstersen hiç başlamasın
Bu hikaye eksik kalsın
Onca yaraların ardından
Yeni bir aşk yaratamazsın

Örselenmiş bir çocukluk
İşte benim bütün hikayem
Kaç sevda geçse de yüreğimden
Bu yıkıntıları onaramazsın

İstersen hiç başlamasın
Geç kalmışız birbirimize
Yanlış kapılarda geçmiş bunca yıl
Dönemeyiz artık ilk gençliğimize
İstersen hiç başlamasın
Söz verelim kendimize

19. Güz Defteri

Sumru Ağıryürüyen (Güz Defteri)

düşen yaprak
solan bir yaz bak
güz defteri
ömrümden kalan
buna yazılacak bak
sanki başkasının
başından geçmiş bir öykü

bir sis gibi
bir pus gibi bak
diyet gibi
haraç gibi kesin bir aşk
kurtuluşum yok benim
ayrılamam hiçbir zaman
terk edemem hiç kimseyi
sen terk et beni
öldür bırak

renklerden mor
mevsimlerden yaz
ve elimde güz defteri
kurtuluşum yok benim
ayrılamam hiçbir zaman
terk edemem hiç kimseyi
sen terk et beni
öldür bırak

20. Eskidendi, Çok Eskiden

Sezen Aksu (Eskidendi, Çok Eskiden)

Hani erken inerdi karanlık,
Hani yağmur yağardı inceden,
Hani okuldan, işten dönerken,
… Işıklar yanardı evlerde,
Eskidendi, çok eskiden.

Hani ay herkese gülümserken,
Mevsimler kimseyi dinlemezken,
Hani çocuklar gibi zaman nedir bilmezken,
Eskidendi, çok eskiden.

Hani hepimiz arkadaşken,
Hani oyunlar tükenmemişken,
Henüz kimse bize ihanet etmemiş,
Biz kimseyi aldatmamışken,
Eskidendi, çok eskiden.

Hani şarkılar bizi bu kadar incitmezken,
Hani körkütük sarhoşken gençliğimizden,
Daha biz kimseye küsmemiş,
Daha kimse ölmemişken,
Eskidendi, çok eskiden.

Şimdi ay usul, yıldızlar eski
Hatıralar gökyüzü gibi gitmiyor üstümüzden
Geçen geçti,
Geceyi söndür kalbim
Geceler de gençlik gibi eskidendi
Şimdi uykusuzluk vakti…

21. Aşk Tesadüfleri Sever

Müslüm Gürses (Aşk Tesadüfleri Sever)

Aşk tesadüfleri sever
Kader ayrılıkları
Yıllar geçmeyi sever
İnsan aramayı

Güller açmayı sever
Zaman soldurmayı
Eller birleşmeyi sever
Yollar ayrılmayı

Herkes geçmişi öder
Bir yol ayrımında
Başlamak istersen
Yeni bir hayata
Gölgeni yedek
Bırak ardında

Hayat tekrarları sever
Yeniden başlamayı
Kuşlar dalları sever
Kanatlarsa uçmayı

22. Nilüfer

Gripin (Nilüfer)

zamanın eli değdi bize
çoktan değişti her şey
aynı değiliz ikimiz de
zaaflarına bir gece
hatalarına bir nilüfer
sevgisizliğine bir kalp verdim

artık geri ver, geri veremezsin aldıklarını
artık geri ver, geri verilmez hiçbir yanılgı
yokluğuma emanet et sen de benden kalanları

her şeyi al bana beni geri ver
bir şansım olsun
başka yer başka zaman
sensiz ömrüm olsun
her şeyi al bir şansım olsun
başka yer başka zaman
sensiz ömrüm olsun

sensiz ömrüm olsun…

23. Sebahat Abla

Müslüm Gürses – Sezen Aksu (Sebahat Abla)

kahvenin önünden
şöyle salınır geçerken
hayat dururdu sanki
zamana değmeden
bulaşır neş’esi
konuşup söylerken
dağılırdı gam keder
insanın kalbinden

mahallenin sevgilisi
kadeh gibi çınlar sesi
yaz kış açık penceresi
ah, sebahat abla!

patiskadan perdeleri
rüzgar taşır etekleri
saksıları, çiçekleri
ah, kokuyor hala!

camlarına vururken
batan güneşin rengi
radyoda ince saz
söyle kalptekini
ne ruhun esrarı
ne aşkın kudreti
herkes öder gün gelir
payına düşeni

mahallenin afillisi
siyah meşinden ceketi
yara gibi gülümserdi
ah eşref ağbi!

rakıyı susuz içerdi
sebahat ablayı sevdi
ortalığı duman etti
ah eşref ağbi!

ikisi de sahipsizdi
kimse bilmez neden bitti
kavuşmadan kaderleri
bu şarkı bitti..

24. Aşk Bu

Nükhet Duru (Aşk Bu)

Zor, zor, ah çok zor
Kor düşerse içindeki nefese
Sen dursan da yolun yürür ateşe
Kanatları tutuşur meleklerin
Can susar
Kanar kalbindeki köşe
Bak ruhun
Şimdi tanıyor kendini
Aşk bu, aşk bu
Ten bu, can bu
Kederle parlar ateşteki neşe
Aşk bu, aşk bu

25. Ah Oğlum

Müslüm Gürses (Ah Oğlum)

Evimizin güneşiydi gülüşün
Fotoğraflar yerini tutmuyor oğlum
Ah oğlum, ah oğlum
Yıkanmadı gömleklerin
Kokun gitmesin diye
Montun asılı duruyor
Duvarda hala
Dönersen bir gün giyersin diye
Ah oğlum, ah oğlum
Varsa bir ayıbın, günahın
Paylaşırız, buradayız oğlum
Babalar eksik gösterse de çok sever
Dönmesen de bunu bil oğlum
Ah oğlum, ah oğlum

26. Bir Bilsem Ah, Bir Bilebilsem

Nazan Öncel (Bir Bilsem Ah, Bir Bilebilsem)

Bir bilsem ah, bir bilebilsem
Neden yabancı olduk bu kadar
Bir bilsem ah, bir bilebilsem
Reddin ne kadar, inkârın ne kadar
Geçiyor yıllar, sönüyor zaman
Hiçbir şey kalmıyor bak o büyük aşktan
Bir görsem ah, bir görebilsem
Sesin, gözlerin, kokun, o duman
Kelimeler bize yardım etmiyor
Ayrılık hükmünü vermiş çoktan
Bir bilsem ah, bir görsem ah,
Bir dönsem ah, bir dönebilsem
O kayıp günlere bir daha yeniden

27. Şu Senin Çekip Gitmelerin

Mehmet Erdem (Şu Senin Çekip Gitmelerin)

Şu senin çekip gitmelerin ateşe benziyor
Zaman nasıl geçer kimse bilmiyor
Şu senin dönüp gelmelerin suya benziyor
Zaman nasıl geçti kimse bilmiyor
Uzaklara benziyor bakışların
Başka hiçbir şeye benzemiyor
Zaman durmuş, dünya susmuş
Yanımdasın ama kimse bilmiyor
Şu senin iç çekmelerin dumana benziyor
Kelimeler saklanıyor, göz gözü görmüyor
Uzaklara benziyor bakışların
Başka hiçbir şeye benzemiyor
Zaman durmuş, dünya susmuş
Yanımdasın ama kimse bilmiyor
Şu senin ağlattıktan sonra sevmelerin beni deli ediyor
Şu senin küsmelerin küle benziyor
Biz yokken hayat ara veriyor
Şu senin çekip gitmelerin ateşe benziyor
Zaman nasıl geçer kimse bilmiyor

28. Kırılgan

Jehan Barbur (Kırılgan)

Kırılgan bir çocuğum ben
Yüreğim cam kırığı
Bütün duygulardan önce
Öğrendim ayrılığı
Saldırgan diyorlar bana
Oysa kırılganım ben
Gözyaşlarım mücevher
Saklıyorum herkesten
Ürküyorlar gözümdeki ateşten
Ürküyorlar dilimdeki zehirden
Dur durak bilmeyen
Gözü kara cesaretimden
Diyorlar: Bir yanı sarp bir uçurum
Bir yanı çılgın dağ doruğu
Oysa böyle yapmasam ben
Nasıl korurum içimdeki çocuğu?
Bir yanım çılgın nar ağacı
Bir yanım buz sarayı

29. Dargın Bir Bahar

Zuhal Olcay (Dargın Bir Bahar)

Çocuklukta yitirdim bütün ömrümü
Dar odalarda eskidim gitti
Yalancı güneşlere aldandı
İçimde erken yeşeren dallar
Dargın bir bahar kalmış şuramda
Dinmiyor sızısı ne yapsalar
Yıllar sonra yine bu sokak
Yine ıhlamur ağaçları
Ömrüm kaç kez geçtin bu yollardan
Kaç kez çıktın bu dalgın yokuşları
Dargın bir bahar kalmış şuramda
Dinmiyor sızısı ne yapsalar
Neden eriyor karlar
Nerden çıktı bu yıllar sonra
Bu erken güneş
Penceremdeki bahar dalları
İçimde parlayan ey sönmüş sevinç
Bir yemin gibi hatırla
Kısa süren yazların erken gelir baharı

30. Aşk Bin Defa

Çamur (Aşk Bin Defa)

Yüzümden geçen zaman
İçimden hiç geçmedi
Ümitlerim yıprandı
Düşlerim eskimedi
Vedası ağır olur
Vefası olan kalbin
Çünkü aldanmayı sevdi
Hep çıkmazı seçti
Çok yanıldı ama
Aynı kaldı hep
Bugünlere geldi
Aşk bin defa, bu son değil
Ne çıkar bir daha yenil
Neyimiz var inanmaktan başka
Aşk bir cevaptır dünyanın yaptıklarına

31. Kalp Tamircisi Kadın

Gaye Su Akyol (Kalp Tamircisi Kadın)

Kalp tamircisi kadın
Bir elinde makyaj çantası
Bir elinde alet takımı
Kontrol kalemiyle koklar havayı
Kalp tamircisi kadın
Dili sanki İngiliz anahtarı
Masa masa gezer dolaşır
Gözünün gamzesinden tanır adamları
Kalp tamircisi kadın
Bilir herkesin unuttuğu şarkıları
Kalp tamircisi kadın
Her kahkahası sanki yara bandı
Kalp tamircisi kadın
Bir büyük şişeye bakar hatıraları

32. Sert Adam

Can Algeç (Sert Adam)

Kabuğunu sert tutmak için
İçini az tutar erkek dediğin
Ben buyum ve ben seni sevdim
Evet ben kötü biriyim
Ama ne yapayım
Ben seni sevdim
Hoyratım, bencilim, korkağım
Sıkıya geldim mi kaçar giderim
Ama ne yapayım, ben buyum
Ve ben seni sevdim
Gel aşk korkut beni
Daha çok korkut
Korkusuz olana kadar
Korkut bu kalbi
Belki aşkın eli
Söker kilidimi
Yumuşar kabuğum
Dağılıp gider
Kötülüğün çaresizliği
Evet ben buyum ve ben seni sevdim
Biliyorum kötüyüm, ama değişebilirim
Hoyratım, bencilim, korkağım
Sıkıya geldim mi kaçar giderim
Ama ne yapayım, ben buyum
Ve ben seni sevdim

33. Saklarım

Bora Duran (Saklarım)

Bir harfini bile değişmem
Yüz bin dilde
Adını dilimin ucunda saklarım
Sen beni sevgili bilmesen de
Ben seni kalp evimde saklarım
Bir selamın yeter
Yadigârın olur
Emanetin olur
Saklarım
Bakışın, gülüşün, unutuşun
Yeminim olur saklarım
Göstermem ruhumun ısrarını
Uzağında durur bakarım
Sen beni sevgili bilmesen de
Ben seni kalp evimde saklarım

34. Ezber

Six Pack (Ezber)

Takvimleri değiştirir
Aldatırım zamanı
Her sabah saatimi beklenmedik kurarım
Muhabbete dükkân açmak istersen camımı tıklat
Her yağmura ayrı şemsiye açarım
Gitmekle bitmez göze aldıklarım
Vazgeçtiğim yollarda
Köprüleri atarım
Nakarat sevmem hep yeniden başlarım
Varsan devam ederim
Yoksan başkasına bakarım
Söküğünü dikerim kimsesiz gecelerin
Sırça köşkte yaşar, kaldırımda yatarım
Kullanılmış hayatlara takılmam
Öncesini unutur, yenisine bakarım
Küllenmeye gelmez kalpler
Biri bitmeden
Diğerini yakarım
Bir-iki görmekle tanıyamazsın
Ben adamın ezberini bozarım

35. Ters Orantı

Nuri Harun Ateş (Ters Orantı)

Ters bir orantı vardır hayatta
Her şey pahalılaştıkça insan ucuzlar
Madem ki alnına vuruldu bir kez orospu damgası
Sen sen ol Kezban
Tamamla şöhretin basamaklarını
Göreceksin çıktıkça yükseğe
Ulaştıkça zirveye
İncelmeye başlayacak
Alnındaki meslek damgası
Alkışlanacaksın sen de
Sen de sen de sen de sen de
Ah o ne hanımefendi sanatçıdır diye

36. Kahramanlık Tangosu

Sema Moritz (Kahramanlık Tangosu)

Ne dostu bıçakladı
Ne Beyrut’a satıldı
Çürütmedi dirseklerini
Sarhoş masalarında
Tüketmedi gençliğini
Arka sokaklarda
Ne batakhane gülü olarak kaldı
Ne de kaldırım yosması
Geride bıraktı artık
Yol arkadaşlarını, kader ortaklarını
Uzak bir kâbustur şimdi
Acı verir hatırlaması
Çürük pavyon masası, köhne otel odası
Çınlamıyor kulaklarında
Acıyla yıpranmış
Dertle yaşlanmış
Alkolle cilalanmış
Hayat kadını kahkahası
Çok vartalar atlattı
Tehlikeli dönemeçler aldı
Bütün engelleri bir bir aştı
Sırtını hep sağlam yerlere dayadı
İşte böyle tamamlandı
Kezban’ın tırmanışı
İşte böyle tamamlandı
Kezban’ın tırmanması
Ne dostu bıçakladı
Ne Beyrut’a satıldı
İşte böyle tamamlandı
Kezban’ın tırmanışı

37. Pencerelerde

Hande Mehan (Pencerelerde)

Tükendi gözlerim pencerelerde
Yoldan kim geçse sana benziyor
Kaç fincanda haneme doğan ay
Bakıp bakıp falıma yalan söylüyor
Hayat oyalamıyor beni
Isıtmıyor güneş, soğuk ürpertmiyor
Ne kadar baksam da uzağa
Gidenin yolları geri dönmüyor
Kalbim direniyor yine de
Ömrüm ümit kesmiyor
Yoldan geçenler
Aynı pencerede görüyor beni
Herkes kendince bir şey söylüyor
Ama pencerelerin bildiğini
Kimse bilmiyor

38. O Benden Önce

Ozan Anlaş (O Benden Önce)

O benden önce varacak
Olmak istediği yere
Zaman onun için çalışıyor
Biliyorum bunu
Bense çocukluğuma çivilenmiş bakışlarla
Kopamıyorum buradan
Bakamıyorum yola
Buradaki herkese her şeye
Gitmesi gerek, gitmesi gerek
Onu hâlâ deli gibi sevsem de
Gitmesi gerek, gitmesi gerek
Biliyorum birbirine benzemeyen insanların
Kaderleri de benzemez birbirine
Ben buralıyım iliklerime kadar
O ise başından beri yabancıydı
Buradaki herkese her şeye
Gitmesi gerek gitmesi gerek
Onu hâlâ deli gibi sevsem de
Gitmesi gerek gitmesi gerek
Buradaki herkesten her şeyden
Gitmesi gerek gitmesi gerek

39. Bana Yarın Sor

Zeynep Casalini (Bana Yarın Sor)

Bana yarın sor
Şimdi bilmiyorum
Yarın bileceğim
Şimdi anlatacaklarımı
Bana yarın sor
Şimdi bilmiyorum
Bazı uzaklıkları
Bana yarın sor
Bütün olasılıkları
Yarınlardan bir hayat yapmaya yetmiyor
Dünün yaşattıkları
Bana yarın sor
Bugün dediğin şarkı zamanı
Şarkılar yapar
Zamanın yapamadıklarını
Ya da boş ver hiçbir şey sorma
Ne anlatabilir bunca zaman sonra

40. Yaz Yanığı

Teoman (Yaz Yanığı)

Henüz gençtim o zaman
Kalbim acemiydi
Hayat çok erken
Karşıma çıkardı seni
Yaz yanığı gibi geçer sanmıştım
Biliyorum, anladım
Aşk yanımdan geçip gitmiş
Kıyıda ters dönmüş tekne
Denize vuran gece feneri
Dalyana demirlemiş
Yaz imgeleri
Ne uzunmuş o yaz ikindisi
Bende hâlâ akşam inmedi
Biliyorum, anladım
Aşk yanımdan geçip gitmiş
Kaç yaz sonra aynı kumsal
Her şey aynı sanki
Dalgalar bile silmemiş
Kumlarda ayak izlerini
Biliyorum, anladım
Aşk yanımdan geçip gitmiş
Aynı gökler altında
Yıldızlar kadar eski
Kim bilir kaç kişinin
Böyle yarım kaldı hikâyesi
Biliyorum, anladım
Aşk yanımdan geçip gitmiş

41. Aşktan Nasıl Gidilir

Şebnem Ferah (Aşktan Nasıl Gidilir)

Ah uzun yürüyüşler
Ayrılık sabahları
Hiçbir yere çıkmıyor
İstanbul sokakları
Yıllar öğretemedi bana
Aşktan nasıl gidilir?
Yanan bendim ama
Alev aldı bu şehir
Biri söylesin bana
Bu ağrıyı ne dindirir?
İstanbul geçit vermezken
Aşktan nasıl gidilir?
Biri söylesin bana
Bu ağrıyı ne dindirir?
Yanan bendim ama
Alev aldı bu şehir
Üstüme yağan şimdi
İstanbul’un külleri
Aşk çoktan bitti ama
Kalp ağrısı dinmedi

42. Güz Defteri

Koray Candemir (Güz Defteri)

Düşen yaprak
Solan bir yaz, bak
Güz defteri
Ömrümden kalan
Buna yazılacak
Sanki başkasının
Başından geçmiş bir öykü gibi
Bir sis gibi
Bir pus gibi, bak
Diyet gibi, haraç gibi
Kesin bir aşk
Kurtuluşum yok benim
Ayrılamam hiçbir zaman
Terk edemem hiç kimseyi
Sen terk et beni
Öldür bırak!
Öldür bırak!
Renklerden mor
Mevsimlerden yaz
Ve elimde güz defteri
Niye anlamıyorsun sevgilim
Benim çocuk yüreğim
Aşkta cesur ayrılıkta korkak
Benim çocuk yüreğim

43. Ben Uyurken Tut Beni

Kalben (Ben Uyurken Tut Beni)

Ben uyurken tut beni
Ben uyurken bırakma
Topladım kanatlarımı
Uçamam bundan sonra
Ben uyurken gör beni
Dokun çocukluğuma
Ben uyurken dokun
Yılların kabuğuna
Ben uyurken öp beni
Değsin susuzluğuma
Ben uyurken konuş
Oda sıcaklığında
Ben giderken sev beni
Yaşadıklarımı anla
Biliyorum, olmaz eskisi gibi
Ben uyandıktan sonra

44. Zalime Kolay

Batu Akdeniz (Zalime Kolay)

Zalime kolay
Karar vermesi
Zalime kolay
Çekip gitmesi
Zalime kolay
Bekletmesi, ağlatması, süründürmesi
Zalime kolay
Ümit vermesi
Zalime kolay
Yemin etmesi
Zalime kolay
Ödetmesi, ödeşmesi, bilet kesmesi
Az konuşur, az güler
Yeni zaman afilisi
Yanılıp denemeye kalkma
Hatasız sollar geçer seni

45. Böyle de Güzeliz

Derya Köroğlu (Böyle de Güzeliz)

Aşk dediğin demir oda, kalpte zindan
Böyle de güzeliz, böyle de devam
Hayaller bin beş yüz
Masaya inmiş buluttan
Biz böyle güzeliz
Kim korkar zamanın aynasından
Kalp boşalmaz ayrılmakla
Yine de sever insan
Böyle de güzeliz, böyle de devam
Hayat uzaktan sevilmez
Herkes çıkmalı kabuğundan
Kim korkar zamanın aynasızından
Hayaller bin beş yüz
Masaya inmiş buluttan
Biz böyle güzeliz
Boşalmış bayraklar
Boşalmış meydan
Yine mi yenildik, yine mi devran
Böyle de güzeliz, böyle de devam
Kendini yeniden yaratır insan
Böyle de güzeliz, böyle de devam
Yeniden dolar sokaklar yeniden meydan
Böyle de güzeliz, böyle de devam
Biz böyle güzeliz

46. Geçiyorum

Aylin Aslım & Ah! Kosmos (Geçiyorum)

Çoğalan bir sancıyım ben
Her yanım çağ yangını
Bütün yalanlardan sonra
Öğrendim doğrulmayı
Direnmek diyorlar buna
Artık çeliktenim ben
Kanatlarım cengâver
Uçuyorum, uçuyorum yüksekten
Geçiyorum zamandaki çemberden
Geçiyorum sokakların içinden
Geçiyorum o engel tanımayan
Kanatların kehanetinden
Her yanda sert karanlık
Bir yanda çılgın gün ışığı
Herkes doğrulsa
Nasıl dağılır çağın şaşkınlığı

47. Yanımdan Geçip Gidiyorsun

Jabbar & Deeperise (Yanımdan Geçip Gidiyorsun)

Baksan, anlasan
Görsen beni, bir tanısan
Ufak bir işaretin yeter her şeyi başlatmaya
Oysa geçip gidiyorsun yanımdan
Kayıp yıldızlar gibi ışığım ulaşamıyor sana
Biliyorum aynı karanlıktayız ikimiz aynı boşlukta
Yüzündeki kalın bulut göstermiyor içini
Ne yapsam boşuna, beni fark etmiyorsun
Kelimeler yanıp sönen yıldızlar gibi dilimin ucunda
Belki bir gün onları sana vermeye vaktim olur
Yol alırken aynı karanlıkta
Biliyorum, bana ihtiyacın var, tam aradığın sevgiliyim ben
Bunları sana söylememe izin vermiyorsun
Görmüyorsun, fark etmiyorsun
Yanımdan geçip gidiyorsun
Yanımdan geçip gidiyorsun

48. Gecenin Eldiveni

Ozbi (Gecenin Eldiveni)

Müzik çok yüksek
Kimse duymuyor birbirini
Yanıp sönüyor ışıklar
Ama kimse görmüyor bir diğerini
Yan yana herkes, ama kimse birbirine değmiyor
Hafta sonları, kulüp ağzına kadar dolu
Ama bu kalabalık ne çok yalnızlığa benziyor
Tekno tekrar ediyor
Tekno tekrar ediyor
Herkes şefkat arıyor aslında
Ama kibir izin vermiyor
Durdukları yerde iki yana salınabiliyorlar ancak
Kurtlarla dans edemiyor kimse
Adımlar yetmiyor, kalpler yetmiyor
Tekno tekrar ediyor
Tekno tekrar ediyor
On ikiden sonra
Kimsenin eline olmuyor gecenin eldiveni
Aşk için uygun değil hiç kimse
Çünkü herkes biliyor
Aynı değil gündüzle gecenin gövdeleri
Kolay değil gecenin ucuna yolculuk
Sabahın ne olduğunu herkes iyi biliyor
Müzik sağır, ışıklar kör, gece mutsuz ediyor
Tekno tekrar ediyor
Tekno tekrar ediyor

Murathan Mungan şiirleri ile ilgili sizin de bir fikriniz vardır elbette. Bunlar şiir midir, şarkı mıdır? Çok su götürecek bu tartışmayla ilgili sizin de fikirlerinizi merak ediyorum. 🙂

Beni bilgilendir
Bildirim seçiniz
guest
7 Yorum
Satır içi geri bildirim
Tüm yorumları gör
Ozan
10 Kasım 2022 06.17

Yeni Türkü’nün en sevilen şarkılarının sözleri ona mı aitmiş? Bilmiyordum

Momentos
14 Kasım 2022 11.00

Bence Sevgili Bir Edip, bu şairimizin yazdığı satırları şarkılarında kullanabilmek ve popülerliğinden de faydalanabilmek için, sözlere göre beste yapılmış. Zira şiir olarak bildiğimiz ve öyle de yazılmış bir çok satırını, şarkılardan önce bilmekteyiz. Besteyi sözlere uydurmak daha kolaydır fikrimce. 🙂

Momentos
Yanıtla  Bir Edip
18 Kasım 2022 10.45

Elbette sevmeyebilirsiniz ancak M.Mungan’ ın iyi bir şarkı sözü yazarı olduğu değil iyi bir şair olduğu gerçeği değişmez. 🙂
Ayrıca bu değerli çalışmalar için sizi kutluyorum.

Huriye
21 Kasım 2022 10.55

Bu kadar çok şiirinin bestelediğini bilmiyordum. İçinde bildiğim şiir/şarkılar da var bayağı… Şaşkınım.