
mafevk
Alıntı: Bir Edip 18 Temmuz 2024, 17.07 tarihli paylaşımdan.“mâ” ön eki arapçada “şey” anlamına gelir. türkçede tam bir karşılık bulmak zordur. “nesne” olabilir belki. mâfevk bir şeyin üstü, mâdun bir şeyin altı olarak çevrilirse mana biraz daha yerine oturur.
arapçada “mâ” ön eki ile yapılmış pek çok kelime vardır. bunların birçoğu da dilimize geçmiştir.
mesela macera. “olan, devam eden, akan şey” anlamıyla. ki “mâ-cera”daki cera tek başına kullanımda olmasa bile aynı kökten gelen cereyan, cari, icra kelimelerini sıklıkla kullanıyoruz günlük hayatta. (kelimeyi kökü yönüyle ben de ilk defa fark ettim.)
mesela mâsiva. allah’ın dışındaki her şey. tasavvufta, insanı allah’tan uzaklaştıran her şey olarak kullanılır.
mesela mâvera. bir şeyin ötesinde, arkasında, gerisinde bulunan yer, zaman vb. dilimizde daha çok “görülen âlemin ötesi” anlamıyla kullanılmıştır. Buna ek olarak coğrafya ve tarih derslerinden hatırlayacaksınız “maveraünnehir” sözcüğünü. türkçede ‘nehrin ötesi/ardı’ anlamına gelir. orta asya’da ceyhun nehrinin doğusunda kalan bölgeye verilen isimdir. ceyhun (amuderya) ve seyhun (siriderya) nehirlerinin arasında kalan bölge. eski kaynaklarda bazı türk müellifler bu bölgeye “çayardı” demişlerdir. kelimenin güzelliğine bakar mısınız?
mâlâyâni de kullandığımız kelimelerden biridir. “yani” kelimesi türkçenin ayrılmaz parçası gibidir. öncesinde kurulan cümleleri özetlerken “demek ister(im) ki” gibi bir anlamda kullanıyoruz. “lâ” olumsuzluk anlamı verir. “mâ” da “bir şey” demekse anlamı toplayınca “(bir şey demek istemeyen) boş söz, iş” çıkar karşımıza.
kelimelerin köküne inmek keyiflidir. sözlük okumaya vesile olur. arada yapın!
“mâ” ön eki arapçada “şey” anlamına gelir. türkçede tam bir karşılık bulmak zordur. “nesne” olabilir belki. mâfevk bir şeyin üstü, mâdun bir şeyin altı olarak çevrilirse mana biraz daha yerine oturur.
arapçada “mâ” ön eki ile yapılmış pek çok kelime vardır. bunların birçoğu da dilimize geçmiştir.
mesela macera. “olan, devam eden, akan şey” anlamıyla. ki “mâ-cera”daki cera tek başına kullanımda olmasa bile aynı kökten gelen cereyan, cari, icra kelimelerini sıklıkla kullanıyoruz günlük hayatta. (kelimeyi kökü yönüyle ben de ilk defa fark ettim.)
mesela mâsiva. allah’ın dışındaki her şey. tasavvufta, insanı allah’tan uzaklaştıran her şey olarak kullanılır.
mesela mâvera. bir şeyin ötesinde, arkasında, gerisinde bulunan yer, zaman vb. dilimizde daha çok “görülen âlemin ötesi” anlamıyla kullanılmıştır. Buna ek olarak coğrafya ve tarih derslerinden hatırlayacaksınız “maveraünnehir” sözcüğünü. türkçede ‘nehrin ötesi/ardı’ anlamına gelir. orta asya’da ceyhun nehrinin doğusunda kalan bölgeye verilen isimdir. ceyhun (amuderya) ve seyhun (siriderya) nehirlerinin arasında kalan bölge. eski kaynaklarda bazı türk müellifler bu bölgeye “çayardı” demişlerdir. kelimenin güzelliğine bakar mısınız?
mâlâyâni de kullandığımız kelimelerden biridir. “yani” kelimesi türkçenin ayrılmaz parçası gibidir. öncesinde kurulan cümleleri özetlerken “demek ister(im) ki” gibi bir anlamda kullanıyoruz. “lâ” olumsuzluk anlamı verir. “mâ” da “bir şey” demekse anlamı toplayınca “(bir şey demek istemeyen) boş söz, iş” çıkar karşımıza.
kelimelerin köküne inmek keyiflidir. sözlük okumaya vesile olur. arada yapın!