bilinmeyen şiirler

Kenan Kalecikli – Sen ve Ben



Bazı şiirleri şiir defterime ne zaman ve hangi kaynaktan eklediğimi çok merak ediyorum. Bu şiir de onlardan biri. Zihnimi zorladım, hayal meyal bir dergi geliyor gözlerimin önüne. Amatör işi bir dergi. Adı sanı unutulmuş. Defterime baktım, “Ağustos 1996” yazmışım ilk sayfaya. Mesleğimin ikinci yaz tatili. Tarihin hemen önünde bir de parantez içi varmış, karalamışım. İçinde “en güzel” yazıyordu aklımda yanlış kalmadıysa.

Şimdi ne otuz yıl önceki ağustos var, ne ağustosu güzel eyleyen, ne de güzel dediğim ağustosların bir yalan olduğunu öğreten… Ben var mıyım? Yalan değil, ben de yokum.

Bu şiiri internette bulamayınca eklemek farz oldu dedim. Ama bu uzun şiiri yazmaya da üşendim açıkçası. Telefonumun not uygulamasını açtım, klavyeden sesli yazım moduna geçtim ve otuz yıldır defalarca okuduğum şiiri bir kez de yazıya dökmek için okudum. Sağ olsun teknoloji beni yormadı. Neredeyse yanlışsız yazıya dönüştürdü. Bana sadece metni mısralara bölmek kaldı.

Şiiri defterime yanlışsız olarak alıp almadığımı bilemiyorum. Bu konuda hep hassas davranmışımdır. Fakat kusursuz olduğumu söylemek çok iddialı bir ifade olur. Yanlışım varsa affola! Şiiri başka yerde bulmak -şimdilik- mümkün olmadığına göre bununla yetineceksiniz. 😊

Sen ve Ben

Sana her şeyi anlatmadım
hiç olmadık zamanlarda dalıp gitmelerimi
bedenimi cehennem benzeri ateşlerde
külçe gibi eriten yalnızlıklarımı en çok

Sana her şeyi anlatmadım
İstanbul vurur başıma, sen olmayınca tenimde
gözlerim varoşlarda soluk benizli
çocukların yuvarladığı
cam bilyelerden farksızdır
hayalini bile yitirdiğimde kimi zaman
İstanbul vurur başıma, durduk yerde ellerim üşür
alnımda yokluğun yazar, utanırım
herkes biraz vurur, uykularım bölünür
kendimi ararım yeni bir kaçamakta sana doğru
boynum bükülür olanca ağırlığıyla omuzlarıma
sen olmadan ağlayamam
ben değilim, ağlayamam
düşündüğün yabancılıklardır bilirim
herkes biraz vurur, uykularım bölünür
sen kim bilir hangi uzak düşlerde beni sarmazsın
sen olmadan ağlayamam
yaslanmadan göğsüne, sarılmadan sana sımsıkı
yıldızların üşüttüğü yüzüne korkuyla bakıp

sana her şeyi anlatmadım
bir gün sonrasını düşünemez olduğumu sözgelimi
anlatmadım
bütün bilmecelerdeki çözümsüzlüklerde
sen varsın sevdiğim
hiç olmadığın kadar varsın, yokluğun Kadar varsın
beni anladığın kadar varım, kime söylenir

Sana her şeyi anlatmadım
her günün seher vakti biraz daha sen değilsin
benim değilsin, olmazsın
vapur düdükleri bastırır suskunluklarımı
martılar denize düşer, İstanbul vurur başıma da
sen olmadan ağlayamam

Sana her şeyi anlatmadım
hiç olmadık zamanlarda dalıp gitmelerimi
bedenimi cehennem benzeri ateşlerde
külçe gibi eriten yalnızlıklarımı en çok

Seviyorsam seni
yaşıyorsam en aykırı bedelleri hiçe sayıp
karşılık sorulmaz artık

Suya yazmak, kimseler bilmesin için
seni yazmak, sana yazmak
ve unutmak bazı şeyleri
kendiliğinden

Kenan Kalecikli


Sen de düşüncelerini paylaş!

16