Twitter etiketlerinin üçüncü yazısı ile devam ediyorum. Biraz üşengeçlik biraz bıkkınlık yazıyı bugüne kadar erteletti. Üstelik gündem de o kadar hızlı akıyor ki bazen yazdığım başlıkların anlamı bile kalmıyor. Olsun, burası benim bloğum ve burada hangi yazının yer alacağına ancak ben karar veririm. 🙂
#KoridorKavgasınaCezaVer
Süper Lig’de son haftaya girilirken bütün hesaplar birbirine girmiş durumda. Şampiyonluğuna kesin gözüyle bakılan Beşiktaş iki haftadır yeniliyor. Bu hafta Fenerbahçe de yenilince Galatasaray hem liderle arasındaki puan farkını kapattı hem de ikinci sıraya yerleşti.
Buraya kadar her şey futbolun içinde yaşanan güzellikler. Bu bir yarış. En çok puan alan şampiyon olacak. Ama Türkiye’de işler böyle yürümüyor maalesef. Beşiktaş rakip takımın soyunma odasını basıyor. Rakipleri Federasyon’u göreve çağırıyor. Fenerbahçe teknik direktörü Emre maç sonu açıklamasında bir başka takımın teknik direktörüne güzelleme yapıyor. Gelecek hafta oynanacak maç için.
Ben bu etiketi seçtiğimde listede daha pek çok etiket vardı futbolla ilgili. #Beşiktaş, #Galatasaray, #Fenerbahçe, #Sergen, #Emre, #Cenk, #Arda diye sıralanıp gidiyordu etiketler. Futbolun bir spor ve eğlence olduğu bir kenara bırakılmış, kirli ilişkiler sahaya sürülmüştü çoktan. Bizde şampiyonlukların hep şike ile kazanıldığı artık su götürmez bir gerçek. Kulüpler, Federasyon, hakemler, futbolcular hepsi bu kirli düzenin bir dişlisi olarak dönmeye devam ediyor.
Ve bu dişliler arasında ezilen hep taraftar oluyor. Tabi taraftarın da hakperestliği kendi takımı zarar görene kadar.
Yukarıdaki satırları yazdığımda lig henüz devam ediyordu. Yazının blogda yayımlanması çok uzun sürdü. Lig bitti. Beşiktaş şampiyon oldu. Hepsi tarihin tozlu raflarında yerini aldı yapılan tartışmaların.
#MasumlarApartmanı
Son dönemlerin en iyi dizilerinden biri sanırım. En azından benim izlediğim diziler içinde öyle. Sağlam bir izleyici değilim ben. Uzun süre bir diziyi takip edemem. Ama Masumlar Apartmanı beni kendisine bağladı.
Sanal âlemde diziyle ilgili olumlu olumsuz çok şey yazılıp söylendi. Sadece diziyle değil dizinin uyarlandığı eserin sahibi ile ilgili de. Bunlar benim diziye bakışımı değiştirmiş değil.
Olaylar dizinin genelinde çok yavaş akıyor bile olsa izleyiciyi kendisine bağlıyor. İzleyicinin buna çok takıldığını da sanmıyorum. Herkes dizide kendinden bir karakter bulmuş olmalı. Belki hepimizin içinde biraz Safiye, biraz Gülben, biraz İnci var. Biraz Han, biraz Anıl. Hatta biraz Bayram. Bütün karakterleri saymadım. Siz biliyorsunuz zaten.
Dizinin belki en çok eleştirilen yanı aşk sahnelerinin çok yüzeysel çekilmesi. Dizide bir öpüşme sahnesinin bile olmaması birilerini rahatsız ediyor olmalı. Tabi toplum yıllardır yasak aşkları bol dizilerin müstehcen sahnelerine alıştı. Şimdi bu dizide de birkaç Aşk-ı Memnu sahnesi bekliyor. Bunu göremeyince de başlıyor eleştiriye.
Ne yani, sevişme sahnesi olmadan dizi çekilemez mi? Bu sorunlu ruh halini canlandıran bir karakter de olsa iyi olurmuş bu dizide.
#HelalEtmiyorum
Ülkenin cumhurbaşkanı korona nedeniyle uygulanan yasaklarda mağdur olan halk için “Hakkınızı helal edin” şeklinde bir açıklama yaptı.
Yirmi yıldır iktidarda olan bir partinin lideri şimdi çıkmış helallik istiyor. Helallik isteyenler genelde eceli yaklaşan insanlardır. Sanırım yolun sonu görünüyor.
Peki halk hakkını helal ediyor mu? Twitter’da yazılanlara bakılırsa hiç kimsenin hakkını helal ettiği falan yok. Hatta biraz daha ileri gidip ‘zehir zıkkım olsun’ diyenler çok fazla.
Tabi bu etikete karşı etiket hemen açılmış #HelalOlsun diye. Ülkenin geldiği son nokta bu: Twitter üzerinden helallik istemek. Komik ve acı.
Ha, bu arada benim bir alacağım varsa niye hakkımı helal edeyim ki? Kimse kusura bakmasın. Söke söke alacağım hakkımı. İktidarsa iktidardan, devletse devletten. Hükûmet vasıtasıyla devletse hem hükûmetten hem devletten.
#SedatPeker
Son dönemin en çok konuşulan kişisi Sedat Peker. İleride hepsini konuşacağız. (Peker’in cümlesi gibi oldu bu.) Biraz daha olaylar şekillensin. Millet tarafını seçsin.
Benim tarafımı merak ediyor olabilirsiniz. Ben kendimden yanayım.
Böyle bir yazı dizisini ben de düşünüyordum. Yazacak konu bulamayanlara sosyal medya trendleri birebir geliyor. 🙂
Teşekkür ederim Rehitu.
Konu bulamamak demeyelim de işin kolayına kaçmak diyelim. 🙂 Kafa yormadan yazmak iyi geliyor.
Merhabalar,
Futbol ve siyaset üzerine konuşmam pek. Masumlar Apartmanına yorum yapacak olursam güzel dizi bence de. Geçen sezon bira, daha iyiydi sanki, karakterler değişince biraz bozuluyor. Aşk sahneleri kısmına tamamen katılıyorum. Asıl böyle olması lazım. Şehveti, çapkınlığı aşk diye sunuyorlar millete. Bazı oyuncular adına ben utanıyorum. Eşi, çoluğu çocuğu var bu insanların.
Bizim ülkede herkesin fikir sahibi olduğu iki konu vardır: Futbol ve siyaset. Ağzı olan bu konularda konuşuyor. Ben daha çok işin geyik kısmıyla ilgiliyim.
Masumlar Apartmanı hâlâ güzel bence. Tek sıkıntı dizinin çok yavaş akması. Bu yüzden ben diziyi yayın bittikten sonra 1.5x hızında izliyorum. 🙂
Aslında dizilerde izlediklerimizin çoğu aşk sahnesi değil ‘seks’ sahnesi. Asıl sorun seks yerine sürekli aşk kelimesini kullanıyor olmamız bence. Aşkın içinde cinsellik olabilir ama aşk = cinsellik dersek (ki toplum böyle anlıyor) orada büyük bir hata vardır.
Deveye boynun eğri demişler, nerem doğru ki demiş. Bizimki biraz bu hesap.