
Dünyada En Çok Okunan Yirmi Kitap(!)
Sosyal medyada gezinirken takipleştiğim birinin paylaşımı düştü önüme. “Dünyada en çok okunan yirmi kitap. Sen hangilerini okudun?” diye soruyordu.
Bu tarz paylaşımları çok dikkate almasam da kontrol etmeden geçemedim. Hem dikkate almam deyip hem kontrol etmek bir çelişki gibi görünmesin. İki sebepten kontrol ediyorum. Birincisi, listenin çoğunu okumuşsam “Vay be, ben neymişim, aferin bana!” demek için. İkincisi, ilkinden daha keyifli. Mesela listedeki kitapların sadece bir iki tanesini okumuşsam “Ee, benim gibi sıradışı bir adamdan da bu beklenirdi. Ben herkesin okuduğu kitapları okumam ki!” diyorum.
İşin şakası bir yana, bu listeleri kim hazırlıyor hep merak etmişimdir. Kimin beğenisidir bu listeler? Adamın biri evinde otururken böyle bir liste hazırlayıp sanal âleme salmış olabilir mi mesela? Birkaç gün sonra da bir bakmışsın hiç alakası olmayan bir liste herkes tarafından paylaşılıyor. Sanal âlemin böyle bir yönü var. Listeyi oluşturan sallıyor, paylaşan, doğruluğu konusunda en küçük bir tereddüt duymuyor. Yalan çığ gibi büyüyor.
Diyelim ki liste gerçek. Bir yayınevi, satış rakamlarını dikkate alarak böyle bir liste yapmış olsun. Peki dünyanın her tarafında gerçekten araştırma yapılmış mı? Bir kitabın kaç tane basıldığını tespit edebilirsiniz ama bunların kaçının son okuyucuya ulaştığını tespit etmek oldukça zor. Bir de korsan kitap denen şey var. Belki listede olmayan bir kitabın binlerce korsan nüshası olabilir. Bunu nasıl öğreneceğiz ki?
İşin daha çetrefilli kısmını söyleyeyim mi? Elde edilen bilgilerin hepsi doğru olsun. Dünyanın her tarafından gerçek rakamlara ulaştık. Sağlam bir liste oluşturduk. Asıl soru şu: Dünyanın en çok okunan kitapları listesi, dünyanın en çok satan kitapları listesine mi eş değer? Eğer öyleyse satın alınan kitapların kaçı gerçekten okunmuştur?
Çıtayı biraz daha yükseltiyorum. Okunan kitapların kaçı özümsenerek okunmuştur? Malum son yıllarda kahveli kitap fotoğrafı paylaşmak için bile kitap alıyor ve okuyor insanlar.
Ey yazı! Bi’ sakin ol, nereye gidiyorsun?
Siz siz olun, böyle listelerin peşine çok takılmayın. Bunlar modern dünyanın bize dayattığı gereksiz şeyler. Çok okuyana ödül vermiyorlar. Sakin olun. Zaten dünyadaki bütün kitapları okumaya hiçbirimizin ömrü yetmeyecek. Neyin telaşı bu? Binlerce kitap okuyacaksınız ve bir kitaplık öz alamayacaksınız. Bir gram tat için bir kilo keçi boynuzu yemek gibi bir şey değil midir bu?
Bir kitap okuyun, onlarca kitaptan daha fazlasını versin size. Seçici olun. “Ne bulursam okurum”cu olmayın. Ne bulursam okurum anlayışı sınırlı sayıda kitaba ulaşılabilen hapishane vb yerlerde geçerli olabilir ancak. Buraya hiç girmiyorum. (Buraya hiç girmiyorum derken konuyu kastettim. Yoksa yolumuzun hiç çıkmaması gereken yerlere bazen çıkmışlığı vardır.)
Seçici olun dedim ya, kafama takıldı. Okumadığım bir kitabın benim için uygun olup olmadığını nasıl anlayacağım ki? Kitap hakkındaki yorumlara, eleştirilere baksam onlar başkasının aldığı hazdan ibaret olacak. Listelere baksam doğruluğu tartışılır. Eş dost tavsiyesine uysam pek çoğu kahveli kitap fotoğrafı için okunmuş.
Bir kitabı okuyup okumayacağıma okuduktan sonra mı karar versem acaba? Ne dersiniz!
30
Bir yanıt yazın