Tarih Atlası
Beklemiyordu. Posta kutusundaki zarfı görünce içi cız etti. Daha üstüne bakmadan anlamıştı kimden geldiğini. Kalınca bir zarftı. İçi dolu zarfları hep o gönderirdi. Sayfalar dolusu yazmış olmalıydı. Bankalardan gelen postları…
Beklemiyordu. Posta kutusundaki zarfı görünce içi cız etti. Daha üstüne bakmadan anlamıştı kimden geldiğini. Kalınca bir zarftı. İçi dolu zarfları hep o gönderirdi. Sayfalar dolusu yazmış olmalıydı. Bankalardan gelen postları…
Kütüphaneden yeni çıkmıştım. İşten eve dönüyordum. Güneş battıktan hemen sonraydı. Gündüzün geceye yenildiği o ince çizgideydi vakit. Babaların kollarının altına iki ekmek kıstırıp muzaffer bir komutan edasıyla evlerine döndüğü, adımların…
Gözleri karardı, düşecek gibi oldu. Güçlükle koltuğun kenarına ilişti. Elindeki mektubun son cümlelerindeydi hâlâ gözleri: Affet! Sana hayatının en büyük kötülüğünü ben yaptım. Seni yıldızlara ben koydum. Bu kadar yüksekten…
- Aşk evliliği mi yapayım, mantık evliliği mi? - Tabi ki aşk evliliği. - Neden hocam? - Mantıklı düşünen, aklı başında biri evlenir mi Abidin? Blogdaki diğer küçürek öyküleri de…