Dünyayı başıma yıktığın yetmez
Hayal evrenimi yık da öyle git
Parmak uçlarından şifa umardım
Acıyı kalbime tık da öyle git
Nefessiz kalırdın güya ben yokken
Ne kadar azmışım ben sende çokken
Canın çekecek mi bilmem ki tokken
Aşer beni, sev, sev bık da öyle git
Vakitsiz bir veda bekler başımda
Gözyaşlarım zehir oldu aşımda
Ruhum nöbet tutar mezar taşımda
Korkma, bedenimden çık da öyle git
Sevmek ve sevilmek rüyaymış deme
Sevsen güneş doğar sevda ülkeme
Bir çift söz umduğum, dilin kekeme
Zorlama kendini cık de öyle git
Kaç şiir yazayım söyle kaç satır
Bu kalem yıllardır seni anlatır
Yok mu içtiğimiz kahvede hatır
Dostum kal elimi sık da öyle git
Kelime oyunu onuncu haftasında. İlk kez bu kadar uzun süreli bir etkinliğe katıldığım için kendimi kutluyorum. Siz de kutlayabilirsiniz. Bu hafta da hece ölçüsü ile bir şiir karaladım. İşin kolayına kaçıyorum biraz. Ya katılmaktan vazgeçecektim ya da kolay olanı yapacaktım. Ben kolayı seçtim. (Ergen esprisi yapmayın sakın. 😂) Bu haftanın kelimelerini sevgili Esten verdi. Haftanın kelimeleri: parmak ucu, veda, satır, ruh, sevilmek.
Şiiri çok beğendim. Cemal Safi şiirlerini anımsattı. Bu türden kafiyeli şiirler yazmak biraz zordur. Duygunuzu ve yeteneğinizi çok güzel harmalanmışsınız. Yüreğinize sağlık.
Teşekkür ederim Yıldız.
Ölçülü ve kafiyeli şiir yazmak serbest şiir yazmaktan daha kolaydır aslında. Biraz pratik yaptıktan sonra bir oyun gibidir. Cemal Safi ile yan yana koymuş olmanıza ayrıca teşekkür ederim. 🙂
Gayet başarılı olmuş emeğinize sağlık:)
Teşekkür ederim Rose. 🙂
Bu mu kolaya kaçılmış hali? 😀 Maşaallah. Kaleminize sağlık. Çok beğendim.
Merhaba okurix.
Yanlış anlamayacağını umarak bir anekdot anlatmak istiyorum. Gazeteciliğe yeni başlayanlara anlatılır genelde diye biliyorum.
Bir gün genç bir gazeteci usta gazeteciye bir soru sorar. “Usta, ben bir yazı için günlerce uğraşıyorum. Oysa siz masanıza gelip 30 dakika içinde yazınızı yazıp teslim ediyorsunuz. Bunun sırrı nedir?” Usta gazeteci tebessüm eder ve “Evlat sen o 30 dakikaya bir 30 yıl daha eklemelisin.” der.
Buradan kendime pay çıkarmak gibi bir kaygım yok. Ama 30 yıldır -fazlası var- hece ile şiir karalayan biri olarak diyebilirim ki bir süre sonra bu iş otomatiğe bağlanıyor. Âşık tarzı şiir geleneğindeki gibi “ayak” bulununca gerisi kolay geliyor. 🙂
Beğeniniz için teşekkür ederim.
yine çok güzel yazmışsın kalemine sağlık ölçülü kurallı şiir yazmayı bir türlü başaramıyorum ben valla 🙂
Teşekkür ederim Sessizgemi.
Daha önceki yorumlarda söyledim sanıyorum. Hece ölçüsü ile şiir yazmak bir oyun gibi. Ve çok eğlenceli.