Kısacık bir şiir getirdim bugün. Kısa olduğuna bakmayın, anlamı epey uzun. Aaa! Ben bu şairi hiç duymadım diyorsanız hemen söyleyeyim, Resul Rıza, (merak edenler Vikipedi‘ye bakabilir) Azerbaycan’ın büyük şairlerinden biridir. Vaktini tamamlayan her insan gibi gelip geçmiş dünyamızdan. Şiirleri kalmış geriye, birkaç da okuyanı işte. Hepsi bu. Geçenlerde sanal sosyal ortamların birinde bir cümle okumuştum. Aklıma o geldi şimdi. Şöyle bir şeydi yaklaşık olarak: “Yüz yıl önce yoktun. Yüz yıl sonra yine olmayacaksın. Seni tanıyan son insan öldüğünde hiç yaşamamış olacaksın.”
İyi ki yazı var…
Sıla Özlemi
Diyorlar,
akşamlar hüzün taşır,
Diyorlar,
can sıkar karanlık gece.
Diyorlar…
Diyorlar…
Ya gündüzleri?
Gündüzleri sabırsızca bekleriz ki,
bir akşam olsun
gelsin gece…
Resul RIZA
Şiirden ziyade aklınıza gelip de paylaştığınız alıntı beni daha çok etkiledi.
Ölümün soğuk bir yüzü var. Biraz ürkütürdü eskiden. Ne zamanki kader beni mezarlıklara ve bir mezara dost eyledi, o saatten sonra dünyanın en güzel yeri oldu mezarlıklar ve ölümün vuslata açılan bir kapı olduğunu anladım. Bizi tanıyan son insan öldüğünde hiç yaşamamış gibi olacağız. Bir yönüyle doğru bu ifade. Ama bizden geriye yazdıklarımız kalacaksa bizi tanıyanlar sanırım hiç bitmeyecektir. Yazının böyle bir güzelliği var.
Yaşamda böyle bir döngüden ibaret. Evet şiirler kısadır belki ama anlamları dünyayı kaplar bazen
Merhaba Yelda Hanım,
Uzun zamandır yoktunuz buralarda. Bir sıkıntı yoktur umarım. Gelişiniz hoş olsun. 🙂