Şimdi ben buradan hiç kalkmadan bir blog yazısı yazmaya başlasam, yazabilir miyim, tabi yazarım. Hatta bir yazı değil, biraz ıkınsam beş on yazı çıkar. O kadar doluyum yani. Ne yazacağım? Üzerinde saatler boyu düşünülmemiş bir yazı işte. Düşününce ne oluyor ki zaten? Konusu falan yok…
16 Kasım Çarşamba Şakir Egeli. Seksenli yılların sonunda bir yıl lise müdürümüz olmuştu. Vefat etmiş. Allah rahmet eylesin. Kaderin sizi bir kez bir yerlerde karşılaştırdığı insanların ölümü hüzün veriyor. Yaklaşık üç saat kitap okudum. Geceydi. Güzeldi. Özlemişim. Sürekli olmayacağını biliyorum. Keşke her gün bu kadar…