Umarım Bekir Sıtkı Erdoğan adını daha önce duymuşsunuzdur. Hani şu hemen herkesin bildiği bir şarkı var ya:
Kara gözlüm, efkarlanma gül gayrı!
İbibikler, öter ötmez ordayım.
Mektubunda diyorsun ki: ‘Gel Gayrı! ‘
Sütler kaymak tutar tutmaz ordayım.
İşte bu şarkının şiirini yazan şair.
Aslında bir subay olmasına rağmen sonradan Ankara Üniversitesi DTCF’ni bitirmiş ve edebiyat öğretmenliği yapmış biri Bekir Sıtkı. “Hancı” şiirini de duymuş olabilirsiniz:
Sıla burcu burcu… İlle ocağım
Çoluk çocuk hasretinde kucağım
Sana her şeyimi anlatacağım,
Otur baş ucuma, sor yavaş yavaş
Bir de Marya şiiri var. Şiir kasetlerinin havada uçuştuğu zamanlarda Bedirhan Gökçe “Üçüncü Sayfa Şiirleri” adlı albümünde okumuştu bu şiiri. Hakkını yemeyelim, şiir okumak deyince iki isimden başkasını tanımam. Bu işin hakkını vermiş iki isim. Biri Bedirhan Gökçe, diğeri İbrahim Sadri.
Şiiri okurken güzel bir müzik iyi gider diyerek bir de video ekliyorum buraya. Sizin için her şeyi düşündüm. Daha ne yapayım ki ben! 🙂
Yağmurda Unutulan Şarkı
Önce bir yağmur bir yağmur iki gözüm
Önce ıpıslak iki kuş
Sonra yıkılmış evrenler geçti vitrinlerden
Sonra insanlar iki gözüm
İnsanlar
Kahrolmuş
Islak senaryolar üstüne ta iç boşluktan
Boyut boyut yalnızlıklar ağıyordu
Öksüz anılar üstüne iki gözüm
Kırık ikindiler üstüne
Kuşkulu bir yağmur yağıyordu
İkişer üçer yitiriyordum seni kavşaklarda
Yollar ayak bileklerime dolanıyordu hep
Taş taş çöküyordu en kutsal yapılar
Yüzler karanlıktı iki gözüm
Düşünceler dar
Bir geçit bulamıyordum sana
Ellerim yordamlarını yitirmişti üstelik
Hep yabancıydı çaldığım kapılar
Oysaki, son çağrımdı bu ta can köşemden
Oysa yürek yürek son yeşermemdi
Çağ çağ, kanat kanat, sevgi, ışık, nur
Ah sonra o yağmur iki gözüm
Ah sonra o
Yağmur
Şimdi,
En kırık vaktidir uzak imbatların
Öykümüzün en yaralı yerinden
Damlar yüreğime ılık bir sızı
Sonra birden duyar gibi olurum
Hoyrat yağmurlar altında
Martı çığlıklarına karışıp giden
Çocuksu şarkımızı…
Bekir Sıtkı ERDOĞAN
Bilinmeyen Şiirler başlığı altında yayımlanmayı bekleyen onlarca şiir var. Ama benim acelem yok. Bir yere mi yetişeceğim ki? Yaptığım işin keyfini çıkarıyorum.
Siz de sevdiğiniz şiirleri önerebilirsiniz. Ama yayımlama konusunda söz veremem. “Evet, bu şiir de olmalı bu listenin içinde.” diyeceğim bir öneri olursa neden olmasın.
Şarkıyı biliyorum tabiki, şairin ismi de yabancı gelmedi fakat utanarak söylüyorum şiirleri bilmiyorum:( Bedirhan Gökçe de ,Ibrahim Sadri ‘de çok güzel seslendirme yapıyor haklısınız.Hatta ben de şiir seslendirmelerini ilk defa ikisinden dolayı biliyorum:)
Bütün şairleri bilmek mümkün değilken bütün şiirleri bilmek nasıl mümkün olsun ki? Okumalarımız sırasında karşılaştığımız şiirleri bilmektir bizimki. Üzülmeye gerek yok. 🙂
Şarkıyı da şiirleri de biliyorum ama yazarı bilmiyormuşum, resmen utandım. Bu arada ben İbrahim Sadri’nin yorumlarını daha çok seviyorum. Lisedeyken bende şiir yarışmalarına giderdim. O yüzden çok dinlemişimdir.
Bu biraz şair bahtsızlığıdır. Şiirlerinizi çoğu insan bilir ama sizi kimse tanımaz.
Benim tarafımdan bakın olaya. Yazı amacına ulaşmış oldu. Bir şairle dizelerini buluşturdu. Daha pek çok mısra vardır böyle şairinden uzağa düşmüş. Onları da buluşturuz inşallah bir gün. 😊
Teşekkür ederim.
Benim bildiğim sizin bilmediğiniz şiir olduğunu düşünmüyorum. Ve okudukça daha nice şairler ve şiirler okuyacağım kim bilir…
Bu çok önemli bir vasıf olmamakla birlikte kendimi de tebrik ediyorum. Müsaade edin de otuza ramak kalmış bir meslek hayatında ömrünü şiire vermiş biri için o kadarı olsun.
Yıllar yıllar önce buna benzer bir şey yaşamıştım. Kendisinin bildiği her şiiri biliyorum diye bir öğrencim çok kızmış hatta nefret etmişti benden. :))