You are currently viewing Ümit Yaşar Oğuzcan’ın Bestelenmiş Şiirleri

Ümit Yaşar Oğuzcan’ın Bestelenmiş Şiirleri

Ümit Yaşar Oğuzcan‘ın bestelenmiş şiirleri yazısını ölüm yıldönümü olan 4 Kasım’a yetiştirmeyi düşünmüştüm. Ama karşıma çıkan liste elimi kolumu bağladı. Bestelenmiş şiirleri bir araya getirmek için yola çıkarken bu kadar yorulacağımı düşünmemiştim.

“Ben acılar denizi olmuşum, yaklaşma / Sularım tuzlu, sularım zehir zemberek / Baksana; herkes içime dökmüş artıklarını…” Edebiyatımızda aşk şairi olarak anılmasına rağmen aslında o acıların şairidir. Zaten kırılgan dizeler yazan şair, oğlu Vedat’ın Galata kulesinden atlayarak intihar etmesinden sonra tamamen acıyı söyler mısralarında. Acının vücut bulmuş hâli olur. “Beni Unutma, Dost Bildiklerim, Biraz Kül Biraz Duman, Bir Gece Ansızın Gelebilirim” gibi dillerden düşmeyen onlarca şarkıda Ümit Yaşar Oğuzcan adını görürüz hep.

Derlediğim şiirlerden sonra diyebilirim ki, edebiyatımızda en çok şiiri bestelenen şair Ümit Yaşar Oğuzcan’dır. Nedendir bilinmez özellikle yaşadığı dönemde Türk sanat müziği bestekârları tarafından şiirleri çokça bestelenmiş bir şairdir. Bunda sanırım Ümit Yaşar’ın şiirlerinde aşkı fazlasıyla işlemiş olmasının önemli bir etkisi vardır.

Yazıyı hazırlarken yüzlerce şiir çıktı karşıma. Hepsini incelemek çok zamanımı aldı. Sağlam bir liste oluşturduğumu söylemem zor. TRT arşivlerinde bir şarkının güftesinin Ümit Yaşar Oğuzcan’a ait olduğunu belirten bilgiye ulaştıktan sonra bu şiirine ulaşmaya çalışıyorum ama şiiri internette bulmak mümkün olmuyor. Yayımlanmış bütün eserleri bulup inceleme imkanım da yok. Bazen de şiiri buluyorum. Ama hiçbir yerde bu şiirin şarkısını söyleyen birini bulamıyorum. Tabi burada TRT’in en sağlam bilgiyi verdiğini düşünerek hareket ettim hep. Ümit Yaşar Oğuzcan’ın bestelenmiş şiirleri ile ilgili üniversitelerin edebiyat bölümlerinde bitirme tezi, yüksek lisans tezi vb çalışmalar mutlaka yapılmıştır. Bunları internet ortamında bulmak pek kolay olmuyor. Yapılmamışsa buradan 85 milyona sesleniyorum. Biriniz yapın bunu. 🙂

İçindekiler

. Adak

Mutlu Torun (Sana Şiirler Okuyacağım, Gitme)

Sana şiirler okuyacağım, gitme
Güneşler doğacak yalnızlığımdan
sana bir ışık getireceğim
Büyük aydınlığımdan

Sana bir dolu umut getireceğim
Küçük ellerine sığmayacak
Sana Afrika gecelerini getireceğim
Sımsıcak

Sana çiçekler getireceğim
Bozulmuş güz bahçelerinden
Sana bir serinlik getireceğim
Yağmur tanelerinden

Sana avuç avuç yıldız getireceğim
Güneşimden başka
Sana engin denizlerin maviliğini getireceğim
Köpük köpük dalga dalga

Sana bir rüzgar getireceğim
Dağlardan, tepelerden
Gitme, sana zamanı getireceğim
Zamanın bittiği yerden

. Ağla Gitar

Hüner Coşkuner (Çal Gitar)

İçimde nice uzun yılların özlemi var,
Bu gece efkarlıyım ağla gitar, çal gitar..
Bitmesin bu sarhoşluk, sürsün sabaha kadar.
Bu gece efkarlıyım ağla gitar, çal gitar..
İçerken yaşıyordum bir ömrü ellerinden,
Şimdi geçtim dünyanın bütün emellerinden,
En hüzünlü şarkılar dökülsün tellerinden,
Bu gece efkarlıyım ağla gitar, çal gitar..

. Akların Ölümü

Mustafa Uysal (Akların Ölümü)

İzi mi karanlıkların, yüzünde pençe pençe
Bu kara lekeler gözlerin mi zamanda iri

Adın dudaklarımda kara bir kan gibi
Neden neden bu şarkılar bitiyor söyleyince

Sebepsiz uzuyor en kara şeyler neden
Yitirdiğimiz aklık değil mi sadece

Bu ne çok karanlık bu ne çok gece
Birisi başlıyor birisi tükenmeden

Yaşanan her ne varsa yıkık kararmış sefil
İçimiz bu karanlıklarda dışımızdan ak değil

. Al Mavilerini Git

Hüsnü Arkan (Önce Sen Sonra Sen)
Cihat Atlığ (Önce Sen Sonra Sen)

Bir deli rüzgâr eser akşam vakti denizlerden
Alır başını gider uzayan sularda bir tekne
Şimdi ben nasılım, şimdi ben nerdeyim, şimdi ben
Kâğıttan güller yap beni bekleme

Al bir bulut ansızın çöker gözlerime
En güzel şarkılar bitti artık en eski ve en
Uzun yalnızlıkların ortasında uzun bir gece
Ta içimde işleyen bir rüya gibi önce sen, sonra sen

Yine mavi deniz yine o korkulu düş sevmek yine
En kuytu ümitlerimiz ayaklar altında ezilen
Oralarda bir yerde büyür karanlığım alabildiğine hemen

Al mavilerini git ben bu denizi batıracağım
Ama yok sularım aydınlanır belki dur gitme
Arınırdım ısınırdım bana bir şarkı söylesen

. Andıkça

Belgin Gök (Ne zaman seni düşünsem içim ürperir)

Ne zaman seni düşünsem içim ürperir,
Seninle geçen her saat, her gün gelir aklıma.
Bir akşam vakti gelir, bir deniz kıyısı gelir,
O eşsiz hatıralar bütün gelir aklıma..

Ne yapsam unutamam yaşadığımızı,
Sevgindi sevgilerin en yalansızı,
Şimdi nerde bir gül görsem kırmızı,
Dudaklarımı uzun uzun öptüğün gelir aklıma.

Bir çıban büyürcesine ortasında gecenin,
Dolar yüreğime hüznü seni sevmenin,
Dünyada ne benim yerim var artık, ne senin
Ağlarım başucunda, ölümün gelir aklıma…

. Aşk Okudum Aşk Dokudum

Canan (Aşk Okudum Aşk Dokudum)

Ben bu gönül tezgahında
Aşk dokudum, aşk okudum
Erenlerin dergahında
Aşk okudum, aşk dokudum

Her güçlüğü bile bile
Göz nuruyla, sabır ile
Yumak yumak, çile çile
Aşk dokudum, aşk okudum

Bir ömür yana yakıla
Yazdığım sığmaz akla
Acımadım kırk dört yıla
Aşk okudum, aşk dokudum

Sevgi insanlığın özü
Odur aydınlatan bizi
Hak yolunda oldum terzi
Aşk dokudum, aşk okudum.

Günahından, sevabından
İçtim aşkın şarabından
Uluların kitabından
Aşk okudum, aşk dokudum

Aşk için şan da, şeref de
Okudum saplı bu hedefte
Yıllar yılı bir gergefte
Aşk dokudum, aşk okudum

Ümit Yaşar aşkla bende
Kötülük olmaz sevende
Bu can kaldıkça bu tende
Aşk okurum, aşk dokurum.

. Aynalardan Uzakta

Çiğdem Yarkın (Şimdi En Açık Renginde Gözlerin)

Şimdi en açık renginde gözlerin
Şimdi benimlesin tüm kaygılardan uzak
Anlatılmaz bir şey var aramızda hazin
Şiir gibi bir şey seninle yaşamak

Bulutsuz bir gökyüzüdür güzelliğin
Yıldızların en parlak olduğu zamansın
Denizlerim senin kıyılarında sakin
Bırak ellerini avuçlarımda kalsın

Çirkin olan, fena olan ne varsa unut
Gözlerimin söylediği şarkıyı dinle
Ellerimizde sevgi içimizde umut
Bütün iyilikleri paylaşalım seninle

Aşkın büyülü sesini duyuyor musun
Şimdi onun gülleri açan güz bahçelerinde
Gitme ki günlerimiz gecelerimiz olsun
Çoban kulübelerinde balıkçı kahvelerinde

Varlığın dudaklarımda bir bal tadı
Yokluğun en korkuncu ölümlerin
Senden başka dindiren olmadı
Acısını içimde kanayan yerin

Benimle kal zaman bitinceye kadar
Benim ol yüzyıllar ve çağlar boyunca
Bir ömürdür seninle geçen dakikalar
Ölümden güçlüyüm sen yanımda olunca

Şimdi öyle büyük ki beraberliğimiz
Nabzın benim bileklerimde vurmakta
Artık bütün kaygıların ötesindeyiz
Benimle en güzelsin aynalardan uzakta

. Ayrılanlar İçin

Nilüfer – Coşkun Demir (Ayrılanlar İçin)

Yollarımız burada ayrılıyor
Artık birbirimize iki yabancıyız
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet her şeyi unutmalıyız

Her kederin tesellisi bulunur, üzülme
İnsan ne kadar sevse unutabilir
Mevsimler, gelir geçer, yıllar geçer
Sen de unutursun bir gün gelir

Hiç yaşamamışçasına, hiç sevmemişçesine
Unutursun o günlerimizi, gecelerimizi
O günlerce gecelerce sevişmelerimizi

Her şeyi evet her şeyi unutabilirsin
Hatta bütün yazdıklarımı satır satır
Kalırsa, içinde bir derin sızı kalır

. Ayten’in Sonu

Timur Selçuk (Ayten’in Sonu)

Ayten’i Markiz pastanesinde vurdular
Onu ben vurdum
Ayten kanlar içinde düştü yere
Bense ağlıyordum

Şimşek gibi loşluğunda Markizin
Bir usturaydı ellerimde parlayan
Vurdum, ve baktım dağılmış yüzüne
Dedim; o da güzeldi bir zaman

Onun da gözleri vardı, dudakları vardı
Mermerler dile gelirdi konuşunca
Ya elleri her zaman duygulu, serin
Başım dönerdi ellerini tutunca

Önce bir garson gördü ikimizi
Sonra yabancı adamlar gördü, kadınlar gördü
Ayten’i hiç ayıplamadım
O anda kim olsa ölürdü

Renkli bir balon gibi sönüverdi
Koluna gömleğimin kanı damladı
O lekeden başka şimdi
Ayten’den eser kalmadı

Aldılar götürdüler beni
Bu cinayetin hesabını sordular
Dedim: Ayten’i ben vurmadım
Onu Markiz pastanesinde vurdular.

. Bana Bir Şarkı Söyle

Gülden Özsoy (Özledim Sesini)

Özledim sesini ne olur konuş
Bir gül açtır zamanların ötesinden
Karanlıklar içindeyim, kapkarayım bugün gel
Gök mavisinden, deniz mavisinden
Bana bir şarkı söyle
İçimde bir şey kımıldıyor
Gözlerim kan çanağı, yorgunum, uykusuzum
Bir baksana ne haldeyim deli divane
Yaralıyım, çaresizim umutsuzum
Bana bir şarkı söyle
Yağmur ol yağ üstüme, güneş ol ısıt
Dökül karanlığıma ışıklar gibi
Al beni, en uzaklara götür
Sesin, aksın içimde bir pınar gibi
Bana bir şarkı söyle
Bütün renkleri kat birbirine
Buram buram bir turuncu getir geçen yazdan
Bir tüy gibi, bir bahar dalı gibi
Hafiften, inceden, güzelden, en beyazdan
Bana bir şarkı söyle
Yağan kar nasıl hazin yağar bilirsin
Kurşuni bir gökyüzünden ağlamaklı
İşte öyleyim, kapkarayım bugün gel
En hüzünlü sesinle, en dokunaklı
Bana bir şarkı söyle..

. Belki Bir Gün Duyarsın Diye

İsmail Olgay (Bu Nasıl Sevgi Böyle Bu Nasıl Tutku?)

Bu nasıl sevgi böyle?
Bu nasıl tutku?
Bu nasıl özlem?
Ne zaman gözlerini görsem
Bir çoğalıyorum, bir eksiliyorum

Mutluyum varsın diye
Al uzattım ellerimi
Seni sarsın diye
Ceylanım! Belki bir gün duyarsın diye
Çıkmışım bir dağ başına sana türkü söylüyorum

Ne güzel ellerin var incecik
Ne güzel saçların var sapsarı
Anlasana o yalansız gözleri
O kirpikleri, o dudakları
Düşündükçe baştanbaşa özlem kesiliyorum

Al desem, sana ömrümü versem
Korkarsın, alamazsın ki
Dur desem, kaçarsın yine ceylanım
Gül desem, ağlarsın
Gel desem, gelmeyeceksin, biliyorum

Bu engeller bana göre değil oysa
Ben bu dağları aşarım
Geçerim bu denizleri, korkma
İşte düştüm yollara
Dur, bekle beni, geliyorum

Sevmek inancım, tutkum benim en eski
Dağıtsam dünyalara yeterdi bu sevgi
Düşünsene, anlasana ceylanım
Sen yoksan ne fark eder ki
Ha öyle ölmüşüm, ha böyle ölüyorum

. Beni Unutma

Selda Bağcan (Beni Unutma)

Bir gün gelir de unuturmuş insan
En sevdiği hatıraları bile
Bari sen her gece yorgun sesiyle
Saat on ikiyi vurduğu zaman
Beni unutma

Çünkü ben her gece o saatlerde
Seni yaşar ve seni düşünürüm
Hayal içinde perişan yürürüm
Sen de karanlığın sustuğu yerde
Beni unutma

O saatlerde serpilir gülüşün
Bir avuç su gibi içime, ey yar
Senin de başında o çılgın rüzgar
Deli deli esiverirse bir gün
Beni unutma

Ben ayağımda çarık, elimde asa
Senin için şu yollara düşmüşüm
Senelerce sonra sana dönüşüm
Bir mahşer gününe de rastlasa
Beni unutma

Halâ duruyorsa yeşil elbisen
Onu bir gün benim için giy
Saksıdaki pembe karanfilde çiğ
Ve bahçende yorgun bir kuş görürsen
Beni unutma

Büyük acılara tutuştuğum gün
Çok uzaklarda da olsan yine gel
Bu ölürcesine sevdiğine gel
Ne olur Tanrıya kavuştuğum gün
Beni unutma

. Beyaz Güvercin

Timur Selçuk (Beyaz Güvercin)
İrfan Değirmenci (Süzülüp Mavi Göklerden)

Süzülüp mavi göklerden yere doğru
Omuzuma bir beyaz güvercin kondu

Aldım elime, usul usul okşadım
Sevdim, gençliğimi yeniden yaşadım

Bembeyazdı tüyleri, öyle parlaktı
Açsam ellerimi birden uçacaktı

Eğildim kulağına; dur, gitme dedim
Hâreli gözlerinden öpmek istedim

Duydum; avuçlarımda sıcaklığını
Duydum; benden yıllarca uzaklığını

Çırpınan kalbini dinledim bir süre
Ve uçmak istedim onunla göklere

Ak güvercinin iri gözleri vardı
Güzelliğinden fışkıran bir pınardı

Soğuk sularından içtim, serinledim
Çağlayan bir nehrin sesini dinledim

Belki buydu sevmek hayat belki buydu
Işıl ışıldım, gözlerim dopdoluydu

Bir nağme yükseldi sevinçten ve hazdan
Bir nağme yükseldi, güzelden beyazdan

Uzattı sevgiyle pembe gagasını
Birden öğrendim hayatın mânâsını

Kaderde sevgiyi sende bulmak varmış
Seninle bir çift güvercin olmak varmış

. Bir Fotoğrafta Sen

Timur Selçuk –  Hazal Selçuk (Bir Resimde Sen)

Dün bir fotoğrafta gözlerini gördüm
İki uzak yıldız gibiydiler, dalgın
Bilsen neler anlattı bana, sessizce
Bir sevgiyle derinleşen bakışların.

Orda değildin sanki, bir başka yerde
Ötelerde, uzakta benimle vardın
Güzellikler bahçesi ayna gibi
Yansıdığını gördüm yüzünde aşkın.

Bir ara çıktın resimden usulca, ürkek
Bir ceylan gibi kollarıma atıldın
Özlemli dudaklarınla yangın yangın

Seni gördüm, yaşadım bir fotoğrafta
Her zamankinden daha çok bana yakın
Gelecek o mutlu günleri anlattın.

. Bir Gece Ansızın Gelebilirim

Emel Sayın (Bir Gece Ansızın Gelebilirim)

Bu kadar yürekten çağırma beni
Bir gece ansızın gelebilirim
Beni bekliyorsan, uyumamışsan
Sevinçten kapında ölebilirim

Belki de hayata yeni başlarım
İçimde küllenen kor alevlenir
Bakarsın hiç gitmem kölen olurum
Belki de seversin beni kim bilir

Kal dersen, dağlarca severim seni
Bir deniz olurum ayaklarında
Aşk bu özleyiş bu, hiç belli olmaz
Kalbim duruverir dudaklarında.

Ya da unuturum kim olduğumu
Hatırlamam belki adımı bile
Belki de çıldırır, deli olurum
Sana kavuşmanın heyecaniyle

Aşk bu, bilinir mi nereye varır
Ne durdurur özleyeni, seveni
Bakarsın ansızın gelebilirim
Bu kadar yürekten çağırma beni.

. Bir Gün

Aysel İpar (Apansız Uyanırsan Gecenin Bir Yerinde)

Apansız uyanırsan gecenin bir yerinde
Gözlerin uzun uzun karanlığa dalarsa
Bir sıcaklık duyarsan üşüyen ellerinde
Ve saatler gecikmiş zamanları çalarsa
Bil ki seni düşünüyorum

Bir vapur yanaşırsa rıhtımına bin, açıl
Örtün karanlıkları masmavi denizlerde
Ve dinle kalbimi bak nasıl çarpıyor nasıl
O bütün özlemlerin koyulaştığı yerde
Bil ki seni bekliyorum

Bir sabah gün doğarken aç perdelerini, bak
Sevinçle balkonuna konuyorsa martılar
Kendini tadılmamış derin bir hazza bırak
Dökülsün dudağından en umutlu şarkılar
Bil ki seni istiyorum

Gecelerden bir gece uyanırsın apansız
Uzaklarda elemli, garip bir kuş öterse
Bir ceylan ağlıyorsa dağlarda yapayalnız
Ve bir gün kabrimde bir sarı çiçek biterse
Bil ki seni seviyorum

. Böyledir Akşamları İstanbul’un

Timur Selçuk (Böyledir Akşamları İstanbul’un)

Böyledir akşamları İstanbul’un
Bir efkâr basar içini çoğu zaman
Çaresizliğin, yalnızlığın aklına gelir
Hatıralar kayar gider avuçlarından

İçinde mevsimler değişir, aynalar kırılır
Uzaklarda bir çocuk ağlar durmadan
Evler, apartmanlar üstüne yıkılır
Nereye baksan o eski deniz, o köhne liman

Ansızın bir vapur düdüğü yırtar geceyi
Başını alıp gidesin gelir uzaklara
Düşündüğün bir anda öyle sessizce ölmeyi
Çekilir sesler, değişir manzara

Kapandı sanırken o eski yara
Bir sızı başlar içinde, en derinden
Bir bulut gelir, çöker üstüne kapkara
İki damla yaş süzülür kirpiklerinden

Bir meyhane köşesinde ararsın teselliyi
Saatler geçip gider, kadehler boşalır
Düşersin yollara canından bezmiş
Başında bir ağrı, içinde kahır

Şekiller bozulur, renkler kararır
Solar ümitlerin, batan günle birlikte
Böyledir akşamları İstanbul’un
Eriyip gidersin o koyu mavilikte

. Bugün Yarın ve Daima

Timur Selçuk (Bugün Yarın ve Daima)

Sen dilimde sitem kalbimde ateş gözlerimde nem
Gel bitsin bu özlem sensiz şu dünya bana cehennem

Yeter beklediğim bir sabah ansızın çık karşıma
Benim ol bu gün yarın ve daima
En ölmeziyle sevgilerin gel atıl kollarıma
Benim ol bu gün yarın ve daima

Gel bitsin bu keder başlasın artık en güzel günler
Sen gelirsen eğer o bir gün bana bir ömre değer

. Daha Islak Öp Beni

Tarkan (Islak Daha Islak Öp Beni)

Islak, daha ıslak öp beni ne olursun
Dudaklarında öpüşlerin en çılgını
Söndür içimdeki o büyük yangını
Yaklaş ki kalbim dudaklarında vursun
Islak, daha ıslak öp beni ne olursun

Uzat ellerini, alnım serinlesin
Keder unuttuğum bir eski şarkı
Bütün yalnızlıklar uzakta kaldı
Mutluyum, güçlüyüm, şimdi benimlesin
Uzat ellerini, alnım serinlesin

Ne olursun ıslak daha ıslak öp beni
Bahar yağmurlarıyla, meltemle öp
Arzularla, sevgilerle, özlemlerle öp
Yaklaş, bütün korkulardan uzak öp beni
Ne olursun ıslak daha ıslak öp beni.

. Deli Olmak İşten Değil

Edip Akbayram (Deli Olmak İşten Değil)
Güler Basu Şen (Düşüncem Var Dağlar Kadar)
Mustafa Doruk (Deli Olmak İşten Değil)

Düşüncem var, dağlar kadar
Deli olmak işten değil
Bende kış, alemde bahar
Deli olmak işten değil

İşiten yok, ağla bağır
Tanrı dilsiz, alem sağır
Düşünceler öyle ağır
Deli olmak işten değil

Arzu, o bitmeyen yarış
Kara toprak sona varış
Ömür dediğin bir karış
Deli olmak işten değil

Sonsuzluğa giden gemi
Sürükler de düşüncemi
Vehim sarar her gecemi
Deli olmak işten değil

Karanlık mal oldu bana
Gerçek hayal oldu bana
Dostlar! bir hal oldu bana
Deli olmak işten değil

. Dost Bildiklerim

Zeki Müren (Dost Bildiklerim)

Sanırdım gündüzdü onlarla gecem
İçimde ümitti dost bildiklerim.
Ne zaman yıkılıp yere düştüysem
Bırakıp da gitti dost bildiklerim.

Hepsi varken baharımda, yazımda;
Kışın bir burukluk kaldı ağzımda,
Seneler senesi oysa gözümde
Cihana eşitti dost bildiklerim.

Nerede o sözlere kandığım günler?
Her gülen yüzü dost sandığım günler;
Acıdan kahrolup yandığım günler
Ta canıma yetti dost bildiklerim.

Meydana çıkalı asıl çehreler
Aydınlanmaz oldu artık geceler
Yalanlar tükendi, indi maskeler
Birer birer bitti dost bildiklerim.

Korkar oldum bana “dostum” diyenden
Yoksa yok olandan,varsa yiyenden
Ne onlardan eser kaldı ne benden
Beni benden etti dost bildiklerim.

. Giden Gençliğe

Samime Sanay (Umudum, Heyecanım Bitmez Pınardı Bitti)
Recep Aktuğ (Giden Gençliğe)

Umudum, heyecanım bitmez pınardı, bitti
Gençliğim deli dolu esen rüzgardı, gitti.

Neydi o sarhoşluklar, dünyaya boş vermeler
O bir başka mevsimdi, bir ilkbahardı, gitti.

Tadı, rengi değişti birer birer her şeyin
En mutlu, en doyulmaz yaşantılardı, gitti.

Çektiler ellerini elimden sevgililer
Bir zaman bu gönülde kimler yaşardı, gitti.

Hani hiç bitmeyecek sandığım güzellikler
Ne sevinçler, gülüşler ve neler vardı, gitti.

Kalakaldım böyle ben ortada paramparça
Her gelen yüreğimden bir şey kopardı, gitti.

Hey benim doymadığım deli fişek gençliğim
İçimde bir zamanlar bir kor yanardı, bitti.

. Her Gün Seninle

Sacide Cankılıç (Yüzünü Görmediğim Gün Yaşanmış Değil)

Güzel olan
Her günü seninle tekrar tekrar yaşamak
Erimek yarını olmayan zamanlarda
Durdurmak bir yerde bütün saatleri
Bütün kuralları kırıp parçalamak
Sonra varmak o yerlere
Mevsimlere dur demek
Kar yağarken çiçek açtırmak ağaçlara
Güneşi bir akşam saatinde tutup bırakmamak
Sonra doldurmak ay ışığını kadehlere
Delicesine içmek
Ve unutabilmek her şeyi ansızın
Sevmek seni en yücesiyle sevgilerin
Birlikte geçmiş, gelecek bütün çağları aşmak
Güzel olan
Sevmek seni Tanrılar gibi
Seninle Tanrılaşmak…

Bir gün bu akan sele dur diyeceğim, göreceksin
Ne bu şehir kalacak
Ne bu duygusuz sürü
Bu korkunç kalabalık
Her vapur seni getirecek bana
Bütün istasyonlarda seni bekleyeceğim
Kapılar sana açılacak
Senin için söylenecek şarkılar
Şiirler senin için yazılacak
Her evde bir resmin
Her meydanda bir heykelin olacak
Ve sen kimi gün bir rüzgar gibi
Kimi gün denizler gibi, bulutlar gibi
Kopup ötelerden, ötelerden
Yalnız bana geleceksin
Bir gün bu akan sele dur diyeceğim göreceksin.

Ben eskimeyen tek güzelliği sende gördüm
Sende buldum erişilmez hazları
Yanında sıyrıldım korkulardan, yalanlardan
Duyguların en ölmezini sende duydum
Susuzluğum dudaklarında dindi
Yalnızlığım ellerinde
Çoğu gün unuttum açlığımı
Sende doydum…

İlk defa seninle bütünlendim, anlıyor musun
Anladım yaşadığımı her nefes alışta
Seninle geçtim bütün zamanlardan
Seninle var oldum
Eridim seninle bir sonsuz çalkanışta.

Boynunda bir yer vardır, ben bilirim
Ne zaman oradan öpsem,
Değişir gözlerinin rengi
Yanar dudakların, terler avuçların
Dökülür kapkara aydınlık gibi
Omuzlarına saçların
Gitgide artar kalbinin vuruşları
Bir musiki halinde dünyamı doldurur
Ansızın bütün sesler kesilir
Zaman durur
Bir baş dönmesi başlar o en yükseklerde
Her gün seninle yeniden var oluruz
Eriyip kaybolduğumuz yerde…

Sesini duymadığım gün
Yaşanmış değil
Açan çiçek değil
Öten kuş değil
Yüzünü görmediğim gün
İçimde yıldızlar sönük
Güneşler güneş değil
Seni sevmediğim gün
Seni anmadığım gün
Olacak iş değil…

Her günüm seninle geçsin
O güneşe en yakın
Kimsenin varamayacağı bir dağ başında
Uçsuz bucaksız uzak denizlerde
İnsan ayağı değmemiş ormanlarda
Uzaklarda, en uzaklarda
O gemilerin uğramadığı limanlarda
Işığım ol, alınyazım ol benim
Vatanım ol, evim ol
Yeter ki bir ömür boyu benim ol
Her günüm seninle geçsin…

. İspanyol Meyhanesi

Nilüfer (İspanyol Meyhanesi)

Kararmış tahta masamızda bir şişe şarap,
Gecelerden bir gece bezginiz.
Üstelik adamakıllı sarhoşuz.
Ellerin, ellerimde..

İspanyol meyhanesinde bir kadın
Çığlık çığlığa şarkı söylüyor.
Belli yıkılmış bir kadın.
Hayli çirkin, hayli geçkin, ağlamaklı.
Zayıf, incecik elli, kalın dudaklı.
Sesi bir tokat gibi patlıyor kulaklarımızda;
Yüzümüz al al oluyor.
İçimiz hüzün dolu, kahır dolu,
Gözlerimiz kanlı..

İspanyol meyhanesinde bir gece
Seninle başbaşayız
Üstelik sarhoşuz adamakıllı.
Daha içelim, daha içelim..

Başını dizlerime daya gözlerin kapalı
Ağla biraz,
Bak ben de ağlıyorum.
Ocakta odunlar sönüyor,
Görüyor musun?
Çığlık çığlığa bir kadın,
Duyuyor musun?

Ah ölelim artık;
Bitsin bu delicesine koşu,
İspanyol meyhanesi yerin dibine batsın.
Yeter! yeter!
Öleceksek ölelim.
Hadi vur kendini şaraba,
Kedere ve aşka vur.
Daha içelim, daha içelim..

Alkol duvarını geçelim artık;
Damarlarımızdan ispirto akmalı.
Hey garson!
Sustur şu çığlık sesli kadını.
Söyle masamıza gelsin, içelim.
Hey garson!
Bütün hesaplar benden bu gece sen de iç.
Kapat kapıları;
Yabancı gelmesin.
İspanyol meyhanesinde öldüğümüzü
Kimse bilmesin.
Daha içelim, daha içelim..

. Kahramana Gazel

Özdemir Erdoğan (İnsanoğlu Tuhaftır)

O yâr gelse boynuma, sarılsa diyeceksin
Sarılacak, ah gitse, darılsa diyeceksin

Yandığım yetmez bana, giderim yana yana
Aydan sonra güneşe, varılsa diyeceksin

Hiç kimse sormayacak, ama sen yaşadıkça
Bu düzenin hesabı, sorulsa diyeceksin

Böyle her gece sarhoş, geleceğin o yerde
Bir gün bütün kadehler, kırılsa diyeceksin

Kırılacak, yine de, bitmeyecek isyanın
Girsem içine şu yer, yarılsa diyeceksin

. Karşılaşma

Suat Yıldırım (Böyle mi Karşılayacaktın Beni)

Böyle mi karşılayacaktın beni
Bakışların böyle mi olacaktı
Ne ummuş ne düşünmüştüm? Hani
O şaheser gözlerin dolacaktı

Neler vadetmiştin bana giderken
Gözlerin alev alev yanmalıydı
İçin titreyerek ‘hoş geldin’ derken
Ellerin sevgiyle uzanmalıydı

Gözlerime öyle bakmamalıydın
O harikulade dakikada elbet
Beni yapayalnız bırakmamalıydın

Bana sonsuz bir ümit vermemeliydin
Karşımda ağlamasan da nihayet
Bir saniye olsun ürpermeliydin.

. Kum

Alpay (Kum)

Sen kum nedir bilmezsin
Deniz Görmedin ki.
Yum gözlerini, zamanı düşün,
Deniz bir gözünde
Kum bir gözündedir.

Sen taş nedir bilmezsin
Dağa çıkmadın ki
Yürü ufuklara doğru,
Dağ bir ayağında
Taş bir ayağındadır

Sen kül nedir bilmezsin
Ateş yakmadın ki,
Uzat ellerini gökyüzüne,
Ateş bir elinde
Kül bir elindedir

Sen kan nedir bilmezsin
Ölmedin, öldürmedin ki,
Yat toprağa boylu boyunca
Ölüm bir yanında
Kan bir yanındadır

Sen aşk nedir bilmezsin
Beni sevmedin ki
Ağla, ağlayabildiğin kadar
Bütün güzellikler sende
Aşk bendedir

. Rıhtımda

Timur Selçuk (Rıhtımda)

Bir beyaz gemiydi ayıran onları
Kadın güvertedeydi, adam rıhtımda
Şimdi unuttum yüzünü kadının
Adamın gözleri aklımda

Kana bulanmış bıçaklar gibi
Uzun kirpikleri ıslaktı
Adam dertli, adam darmadağın
Dokunsalar ağlayacaktı

Adam bitkindi, adam seviyordu
Kalan kederdi, giden gemiyse
Taş olduğu içindir dedim
Rıhtım taşları erimediyse

Derken bir düdük öttü ansızın
Bembeyaz gemi gitgide ufaldı
Korkunç yalnızlığıyla başbaşa
Rıhtımda bir adam kaldı

. Sevenler İçin

Özcan Deniz (Sevenler İçin)

Perdeleri kapat, sevgime tanık istemem
Işığı sondur, gel otur yanıma konuş
Er geç anlaşacağız başka çaremiz yok
Sonra sevişeceğiz, bu düzen böyle kurulmuş

İstersen yine hep hayır de, olmaz de, ne çıkar
Her şey olacağına varıyor çaresiz
Yasamak zorundayız, sen de biliyorsun
Öyleyse gel otur yanıma sevişmeliyiz

Durmadan sevişmeliyiz aslında gece gündüz
Daima istekli aç, doymak bilmez, vahşi çılgın
Sabaha karşı koşu atları gibi yorgun argın

Yine de usanmış değil, pişman değil, bıkkın değil
Belki biraz sarhoş, biraz durgun, biraz uykulu
Ama her zaman ateşli, sabırsız, her zaman dolu

. Sevmek Delilik

Timur Selçuk (Sevmek Delilik)

Deli midir nedir insanlar
Aşık oluyorlar
Gece gündüz arıyorlar aşkı
Sevmek bir acı sevmek bin acı
Sevmek delilik

Bu gün seven yarın gider
Şu gönlümüz yok mu
Er geç yine aşkı özler
Uslanmaz o yine sever

Olur mu acaba
Sevmeden yaşamak şu dünyada

Çocukluktaki aşkımız hani
Şu kadın mı yoksa
Aman Allah olmuş küp gibi
Sevmek bir acı sevmek bin acı
Sevmek delilik

Uslanmayız biz böyleyiz
Her sefer bu son deriz
Yine tutar birini severiz
Sevmek bir acı sevmek bin acı
Sevmek delilik

. Unutamıyorum

Ercan Yenal (Unutamıyorum)

Unut demek kolay gel bana sor bir de
Unutamıyorum işte, unutamıyorum
Bir şey var şuramda beni kahreden
Şuramda tam yüreğimin üstünde
Çakılı duran bir şey var
Elimde değil söküp atamıyorum.

Dalıp dalıp gidiyor gözlerim derinlere
Kimi görsem biraz sana benziyor
Seni hatırlatıyor şu bulut, şu gökyüzü
Şu kayalıkları döven deniz
Şu hüzünlü melodi, şu napoliten şarkı
Bir zamanlar beraber dinlediğimiz

Durup durup seni büyütüyorum içimde
Seninle acılar büyütüyorum
Yeni yeni kederler büyütüyorum dayanılmaz
Kirli sular yürüyor iliklerime
Bir zehir karışıyor kanıma anlıyor musun
Bir daha görsem seni diyorum bir daha görsem
Bir gün olsun, bir dakika olsun

Unut demek kolay, gel bana sor bir de
Hatırladıkça gözyaşlarımı tutamıyorum
Başımın içinde sen
Dilimin ucunda sen
Kader misin, ecel misin nesin sen
Unutamıyorum, unutamıyorum.

. Unutulmuş Adam

Mustafa Uysal (Unutulmuş Adam)

sen unutulmuş bir adamsın
şu yarım milyonluk şehirde
gençliğini bir deli rüzgar götürmüş
umutların kim bilir nerede
hangi sevgilinin kollarında kalmış

sen çok gezmiş çok görmüş
şimdi alabildiğine yanlız adam
hatıralar eski bir şarkıdır dudaklarında
söylemek istersin söyleyemezsin
kahreder kahreder seni zaman
bu şehrin aşina sokaklarında

ölesiye ağlamak istiyordun
bilmedigin bir şey değildi ağlamak
kaderinin agırlıgınca sarhoştun
hayalerinin genişligince
dünyadan uzak

seni tozlu aynalarda tanıdım
sacların anlına dökülmüştü tel tel
gözlerin göz olduklarından uzak
kederliydin sonbahar akşamları gibi
ve sonbahar akşamları kadar güzel

yorgun ellerin ceplerindeydi
varlıgından utuanırcasına saklı
ellerin ki bir keman kadar hassas
bir şarkı gibi dokunaklı

sen unutulmuş bir adamsın
anlaşılmamış şiirlerim gibi
bütün güzelligiyle unutulmuş
şiirlerim ki yanlızlığa benzer
öylesine mahsun öylesine kahrolmuş

. Vesvese

Nesrin Sipahi (Sevdiğin Dünyalar Kadar – Vesvese)

Sevdiğin, dünyalar kadar,
Gel dese, bir gün, gel dese
Nesi var ömrün, nesi var,
Vesvese hepsi vesvese

Bir şarkı gelir uzaktan,
Söyler aşktan ,yaşamaktan
Bir ses ki; ruhtan, dudaktan,
O sese yandım, o sese

Madem ki gönül böyle deli,
Delicesine sevmeli
Usanıp yine sevmeli
Bitmese sevgi, bitmese

. Yabancı

Cengiz Kurtoğlu (Hangi Cennetten Geldik)
Gül Yazıcı (Bir Gün Beni de Unut her Yalan Gibi)

Hangi cennetten geldim bu cehenneme
Ki her yokluk bendedir, her acı benim
Baltalar kıyasıya inmiş gövdeme
Bak! Şu devrilen hayat ağacı benim

Bir gün beni de unut her yalan gibi
Adımı sokaklara tükür kan gibi
Oysa ki yaşadıkça bir çıban gibi
İçinde sızlayacak o sancı benim

Terkedilmiş eski bir şehircesine
Sensiz yaşıyor o can verircesine
Tutuşmuş özleminle erircesine
Bir zaman sevdiğin bu yabancı benim

. Yaşayamam Sensiz

Timur Selçuk (Yaşayamam Sensiz)

Gel kadehime dol
Bu gece sensizim yine
Gel artık benim ol
Gel sarıl sevdiğine

Gel gökleri aydınlat
Işıkla yıkansın içimiz
Yok bana sensiz hayat
Anladım yaşayamam sensiz

Sen güneşim benim
Bitmeyen aydınlığımsın
Sen ateşim benim
Hiç sönmez yangınımsın
Hadi gel…

. Yıkık

Kıraç (Yıkık)

Bugün yıkığım biliyor musun?
Ezginim, çaresizim, umutsuzum.
Bırakma beni, insanlar kötü,
Bırakma beni korkuyorum.

Bir deli otlar büyüyor içimde,
Sancılıyım, yorgunum, kederliyim.
Bu halini sevdim gitme kal,
Çamurlar çirkefler içindeyim.

Bir dayak yemiş adamım şimdi,
Bezginim, kararsızım, yılgınım.
Al götür beni o kayıp gecelere,
Yeter ikimize yalnızlığım..

. Yılgın

Yaşar (Yılgın)

Besbelli bir giden var, sen misin yoksa
Neden bu limanda gemiler ağlamaklı
Kaldırın şu manzarayı gözlerimden
Bu ne çok deniz, bu ne çok martı

En iyisi meyhane, yokluğunda
Belki durulur o zaman bu çalkantı
Götürün şu masayı gözüm görmesin
Bu ne çok kadeh, bu ne çok rakı

Ne güzel ayaklardı ki; unutamadım
Ve elleri şarkı söylerken, ağlardı
Susturun şu çalgıları, yeter artık
Bu ne çok beste, bu ne çok şarkı

Ağaçlar devrilmiş içimde, sonbahar
Kalan bir tek ağaç, kocaman yapraklı
O orman yangınında onu da yakın
Bu ne çok yeşil, bu ne çok sarı

Batırın gemileri, vurun zamana
Ya bir hançer verin bana sedef saplı
Bırakmayın öldürün öldürün beni
Bu ne çok keder, bu ne çok acı

Çürüyen bir şeyim şimdi ben, yılgın
Sağır göklere açtım avuçlarımı
Bitmez çaresizliğime ağlıyorum
Bu ne çok insan, bu ne çok Tanrı

. Dörtlük [Beni Kör Kuyularda Merdivensiz Bıraktın]

Edip Akbayram (Beni Kör Kuyularda)

Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı
Beni sensiz bıraktın, beni bensiz bıraktın.

. Dörtlük [Bilmem Kaç Yıl Aradım Seni Bulana Kadar]

Belgin Gök (Bilmem Kaç Yıl Aradım Seni Bulana Kadar)

Bilmem kaç yıl aradım seni bulana kadar
Ayıkladım içimi tek sen kalana kadar
Seninle bir bütünüm, seninle varım şimdi
Bil, sana tapacağım toprak olana kadar.

. Dörtlük [Bir Ateşim Yanarım]

Nesrin Sipahi (Bir Ateşim Yanarım)

Bir ateşim yanarım külüm yok, dumanım yok
Sen yoksan mekamın belli değil, zamanım yok
Fırtınalar içinde beni yalnız bırakma
Benim senden başka sığınacak limanım yok

. Dörtlük [Bir Bakıp Gözlerime Her Şeyi Anlarsın Ya]

Alp Arslan (Bir Bakıp Gözlerime Her Şeyi Anlarsın Ya)

Bir bakıp gözlerime her şeyi anlarsın ya
Benimle kederlenir, benimle ağlarsın ya
Şu sonsuz karanlıklar hiç umurumda değil
Batmayan güneş gibi içimde sen varsın ya

. Dörtlük [Biraz Kül Biraz Duman O Benim işte]

Nesrin Sipahi (Biraz Kül, Biraz Duman O Benim işte)

Münir Nurettin Selçuk (Biraz Kül, Biraz Duman O Benim işte)

Biraz kül, biraz duman o benim işte
Kerem misali yanan o benim işte
İnanma gözlerine ben ben değilim
Beni sevdiğin zaman o benim işte

. Dörtlük [Gel Bir Daha Candan Sevelim Aldanalım Gel]

Ayşe Taş (Gel, Bir Daha Candan Sevelim, Aldanalım, Gel)
Hilal çelebi (Gel, Bir Daha Candan Sevelim, Aldanalım, Gel)

Gel, bir daha candan sevelim, aldanalım, gel
Aşkın o büyük hazzını bitmez sanalım , gel
Yorgun ve mecalsiz düşelim gel bu şafakta
Ta haşre kadar, haydi beraber yanalım, gel.

. Dörtlük [Gökyüzüm Olsan Seni Dağ Gibi Sevsem]

Tuğçe Pala (Gökyüzüm Olsan Seni Dağ Gibi Sevsem)
Şevval İlçi Şentürk (Gökyüzüm Olsan Seni Dağ Gibi Sevsem)

Gökyüzüm olsan seni dağ gibi sevsem
Her anını yeni bir çağ gibi sevsem
Sevenler için bu dünyada ölüm yok
Ölsem de seni bin yıl sağ gibi sevsem

. Dörtlük [Gül Biraz Bunca Keder Bunca Gözyaşı Bitsin]

Refik Akbulut (Gül Biraz Bunca Keder Bunca Gözyaşı Bitsin)

Gül biraz bunca keder bunca gözyaşı bitsin
Gül biraz, şu gökkubbe kahkahanı işitsin
Her gidenin ardından koşmağa değmez hayat
Gelecekleri bekle, gidecek varsın gitsin.

. Dörtlük [Hayat mısın, Ölüm müsün Nesin]

Münir Nurettin Selçuk (Hayat mısın, Ölüm müsün Nesin)

Hayat mısın, ölüm müsün nesin
Demin candaydın, şimdi tendesin
Öyle karıştık ki belli değil
Ben mi sendeyim? Sen mi bendesin?

. Dörtlük [Ne Kederdir Ne Çile Seni Beklemek]

Kaya Bekat (Ne Kederdir, Ne Çile Seni Beklemek)

Ne kederdir, ne çile seni beklemek
Yaşamaktır seninle seni beklemek
En tükenmez mutluluk, en yüce hazdır
Ölümden sonra bile seni beklemek.

. Dörtlük [Sende Bir Sen Yaşar ki O Sen Değilsin]

Çiğdem Yarkın (Sende Bir Sen Yaşar ki O Sen Değilsin)

Sende bir sen yaşar ki o sen değilsin
Senden uzak o kadar ki o sen değilsin
Seni senden başka bir ben bilirim
Bilmediğim bir sen var ki o sen değilsin.

. Dörtlük [Toprak Olmaz Bende Tenden Başkası]

Alaettin Yavaşça (Toprak Olmaz Bende Tenden Başkası)

Toprak olmaz bende tenden başkası
Seni bunca sevmez benden başkası
Ölürsem sen ağla arkamdan, yeter
Gelmesin kabrime senden başkası

. Dörtlük [Uzuyor Yıllar Gibi Dakikalar Sen Yoksan]

Behiye Aksoy (Uzuyor Yıllar Gibi Dakikalar Sen Yoksan)

Uzuyor yıllar gibi dakikalar sen yoksan
Teselliler, ümitler neye yarar sen yoksan
Alev alev yanarken bilsen nasıl her gece
Bin defa ölüyorum fecre kadar sen yoksan.

. Dörtlük [Yokluğun Her Dakika Ölüm Demek]

Hülya Sözer (Yokluğun Her Dakika Ölüm Demek)
Ayşe Ekiz (Yokluğun Her Dakika Ölüm Demek)
Neşe Öztaş (Yokluğun Her Dakika Ölüm Demek)
İrfan Değirmenci (Yokluğun Her Dakika Ölüm Demek)

Yokluğun her dakika ölüm demek, gitme kal
Hasretim daha yüz yıl dinmeyecek gitme kal
Yetişir senden uzak yıllardır kalır olduğum
Ayrılma hiç yanımdan, mahşere dek, gitme kal.

. Rubaî [Attın Beni Dünyaya Garip Kul Diyerek]

Alper Diler (Attın Beni Dünyaya Garip Kul Diyerek)

Attın beni dünyaya garip kul diyerek
Noksanını kendin arayıp bul diyerek
Buldumsa da bir gün yine çektim Tanrım
Her hasreti ben üstüme bir çul diyerek.

. Rubaî [Bir Damla Dedim Sen Bana Derya Verdin]

Bahadır Özüşen (Bir Damla Dedim, Sen Bana Derya Verdin)

Bir damla dedim, sen bana derya verdin
Her anıma renk, ömrüme mana verdin
Yıllarca o tek mutluluğun girmediği
Dünyamı yıkıp bir yeni dünya verdin.

. Rubaî [Bir Gün Ne Hayalim Ne de Gölgem Kalacak]

İlter Burak (Bir Gün Ne Hayalim Ne de Gölgem Kalacak)

Bir gün ne hayalim, ne de gölgem kalacak
Artık ne sıcaklık, ne biraz nem kalacak
Benden sana binlerce şiirden başka
Bir parça ümit, bir yığın özlem kalacak.

. Rubaî [Her Zevki Tadıp Her Şeyi Bilmek Ne Güzel]

Mediha Şen Sancakoğlu (Her Zevki Tadıp Her Şeyi Bilmek Ne Güzel)

Her zevki tadıp her şeyi bilmek ne güzel
Her sevgiyi, her neş’eyi bilmek ne güzel
İnsanlığın alçaldığı bir dünyada
Bir insanı sonsuz sevebilmek ne güzel.

. Rubaî [Sensiz Doğacak Günleri Akşam Biliriz]

Saim Gümüş (Sensiz Doğacak Günleri Akşam Biliriz)

Sensiz doğacak günleri akşam biliriz
Her zevki keder, neş’eyi bir gam biliriz
Mümkünse kavuşmak sana bir gün, bil ki
Biz yalnız o eşsiz günü bayram biliriz

. Rubaî [Üzgün Değiliz Belki de Memnun Gideriz]

Kahraman Özlü (Üzgün Değiliz Belki de Memnun Gideriz)

Üzgün değiliz belki de memnun gideriz
Bir dilberin endamına meftun gideriz
Leylamızı kaç yıl aradık yok, yine yok
Gel gör ki cihandan yine mecnun gideriz

. Şarkı [Bir Kerre Bakanlar Unutur Derdi Günahı]

Nesrin Sipahi (Bir Kerre Bakanlar Unutur Derdi Günahı)

Kirpiklerinin gölgesi titrer arasında,
Her derdim uyur güzlerinin manzarasında…
Yalnızlığımın rengini buldum karasında,
Her derdim uyur gözlerinin manzarasında.

Bir kerre bakanlar unutur derdi günahı,
Görmem gözünün nuruna daldıkça sabahı.
Ben hiç bu kadar sevmedim ömrümce siyahı!
Her derdim uyur gözlerinin manzarasında

. [Aşkların En Ölmezini Sana Sakladım Gel]

Akın Özkan (Aşkların En Ölmezini Sana Sakladım Gel)

Aşkların en ölmezini sana sakladım gel
Ömrümü sana verdim kalmadı hiçbir emel
Seninle olayım da dünya gözümde değil
Şimdi gök daha mavi deniz bir başka güzel

. [İçimde Bin Türlü Keder, Senden Gelir Sana Gider]

Necmettin Yıldırım (İçimde Bin Türlü Keder, Senden Gelir, Sana Gider)

İçimde bin türlü keder,
Senden gelir, sana gider.
Alnıma yazılan kader,
Senden gelir, sana gider..

Senden başkası hep yalan,
Özlemin tek ben de kalan,
Ne varsa en güzel olan,
Senden gelir, sana gider..

. [İçimde Ne Bir Arzu Ne de Bir Heves Kaldı]

Coşkun Sabah (Sustu Bütün Nağmeler)

İçimde ne bir arzu ne de bir heves kaldı
Sustu bütün nameler ne şarkı ne ses kaldı
Benim için şu yalan dünyada kala kala
İçime çekeceğim bir iki nefes kaldı

. [Ne Varsa Güzel Olan Ona Eşti Gözlerin]

Emin Değirmenci (Güzelleşti Gözlerin)

Ne varsa güzel olan ona eşti gözlerin
Kah uzayan bir nehir kah ateşti gözlerin
En uzun ayrılıklar girse de aramıza
Gözlerimde git gide güzelleşti gözlerin

. [Sen Ne Kadar Saklasan Gönlündekini]

Sacide Cankılıç (Sen Ne Kadar Saklasan Gönlündekini)

Sen ne kadar saklasan gönlündekini
Her şeyi bana bir bir anlatır gözlerin
Değişmem dünyalara seni görmek zevkini
Her şeyi bana bir bir anlatır gözlerin

Aşağıdaki şiirlerin bestelenmiş olduğuna dair bilgi olmasına rağmen sanal ortamda bestelerine ulaşamadım.

. Güllerin Ağladığı Saat

Güllerin ağladığı bir saat vardır hani
Büyür o saatte yalnızlığı bahçelerin
Düşer korkusu kalbe yaklaşan gecelerin
Bir dev uzatır gökten o çirkin ellerini
Güllerin ağladığı bir saat vardır hani

Her şey o saatlerde merhametsiz ve soğuk
Gitgide uzaklaşır batan güneşle sesin
Bir bakarım ki benden en uzak çizgidesin
Başlar geceye doğru upuzun bir yolculuk
Her şey o saatlerde merhametsiz ve soğuk.

Yüzünü hatırlatır gökyüzünde ne varsa
Gözlerin bu saatte kopkoyu, elemlidir
Dudakların kim bilir şimdi nasıl nemlidir
Ellerin öyle yanar ufuk nasıl yanarsa
Yüzünü hatırlatır gökyüzünde ne varsa.

Bir çıngırak sesidir uzaklarda kaybolan
Umulmadık bir anda bitiverir şarkılar
Kapanır yüzümüze ağır, mermer kapılar
Özlemler ateş şimdi, anılar duman duman
Bir çıngırak sesidir uzaklarda kaybolan.

Ak köpükler kararır, deniz görünmez olur
Çağırır yaşamaya bizi tek tük ışıklar
Böylece üstümüze çöker de karanlıklar
Bir bir kapanır camlar, yorgun sokaklar uyur
Ak köpükler kararır, deniz görünmez olur.

Güllerin ağladığı bir saat vardır hani
Cıvıl cıvıl bahçelerden el ayak çekilir
Yapraklar düşünceli, dallar hüzün kesilir
Her akşam uzaklara alır götürür seni
Güllerin ağladığı bir saat vardır hani.

. Dörtlük [Ne Haz Var Senden Ayrı Ne Bir Tat Senden Öte]

Ne haz var senden ayrı, ne bir tat senden öte
Bir an yüzünü görmek değer binbir zahmete
Vereceğin her acı gönülden kabulümdür
Sendeki cehennemi değişmem bin cennete.

. Rubaî [Bir Kat Daha Yok Sevgi Katından Başka]

Bir kat daha yok sevgi katından başka
Tat bulmadım alemde tadından başka
Dünyada ne bir taç, ne de bir taht ebedi
Kalbimde senin saltanatından başka.

. Rubaî [Bir Gün Kader Çağırır Gelmem Diyemezsin]

Bir gün kader çağırır, gelmem diyemezsin
Ecel isterse eğer, ölmem diyemezsin
O kadar sevildin ki Tanrılar misali
Artık, aşkı tatmadım, bilmem diyemezsin.

. Rubaî [Bir Gün Bile Anmaz Bizi Andıklarımız]

Bir gün bile anmaz bizi andıklarımız
Er geç unutur sevgili sandıklarımız
En sonra kül olduk bu büyük yangında
Boşmuş, tutuşup kor gibi yandıklarımız

. Rubaî [Âşık Ne Kadar Çekse İsabet Sayılır]

Âşık ne kadar çekse isabet sayılır.
Her türlü cefa onca saadet sayılır
İmanı mı var âşıka dinsiz diyenin
Sevmek seni bir başka ibadet sayılır.

. Rubaî [Dünyayı Saran Sırları Bilmek Çok Güç]

Dünyayı saran sırları bilmek çok güç
Dönmek, senin iklimine gelmek çok güç
Yıllar yılı öğrendiğimiz bir şey var
Sensiz yaşamak güç, hele ölmek çok güç.

. Rubaî [Bir Nehrolup Ummanına Aksam Dursam]

Bir nehrolup ummanına aksam dursam
Çıksam göğe yıldızları yaksam dursam
En sonra kavuşsam sana, çöksem önüne
Yıllarca esirin gibi baksam dursam

. Rubaî [Hiç Kimseye Elbette Bu Dünya Kalmaz]

Hiç kimseye elbette bu dünya kalmaz
Üstünde gök altında şu derya kalmaz
Bir eski resim belki kalır elde, fakat
Gözlerde ışık, yüzde o mana kalmaz.

. Rubaî [Karşımda Ne Ruhsun Ne Bedensin Diyemem]

Karşımda ne ruhsun, ne bedensin diyemem
Baksam, seni görsem, yine sensin diyemem
Yıllar yılı hep bendesin alem biliyor
Gel gör ki ey aşkım! Sana bensin diyemem.

. Rubaî [Meyhaneyi Tenha ve Biraz Loş Gördüm]

Meyhaneyi tenha ve biraz loş gördüm
Bir dost aradım çevremi bomboş gördüm
Vardım kime sordumsa vefa nerde diye
Karşımda yıkılmış nice sarhoş gördüm.

. Rubaî [Bir Gün Sevilenden ve Sevenden Ne Kalır]

Bir gün sevilenden ve sevenden ne kalır
Gözden, o dudaktan, o bedenden ne kalır
Anlat bana ey sevgili, senden başka
Can verdiğim an aleme benden ne kalır

. Rubaî [Sevmekse Hüner Ordayım Allah Biliyor]

Sevmekse hüner ordayım Allah biliyor
Her nefreti inkardayım Allah biliyor
Suç bende değildir arayan bulmazsa
Yıllar yılı hep yardayım Allah biliyor.

. Rubaî [Tam kırk Sene Doldurdum O Bomboş Güğümü]

Tam kırk sene doldurdum o bomboş güğümü
Çözdüm, o çözülmez denilen kördüğümü
Kimler sana baktıysa seven gözlerle
Hiç görmediler sende benim gördüğümü.

. Rubaî [Bitsin Diyorum Bunca Karanlık Bitsin]

Bitsin diyorum bunca karanlık bitsin
Boş midelerin duyduğu açlık bitsin
Madem ki eşit geldik eşit gitmeliyiz
Haksızlık imiş, zulm imiş, artık bitsin.

. Rubaî [Dünya mı Yalan Söyle Bu Canlar mı Yalan]

Dünya mı yalan söyle bu canlar mı yalan?
Sessizce gidenler mi kalanlar mı yalan?
Anlat! Nice yıl var ki şaşırdım kaldım
Gerçek mi yalan yoksa yalanlar mı yalan?

. Rubaî [Hiç Bitmeyecek Bir Gecenin Koynunda]

Hiç bitmeyecek bir gecenin koynunda
Sökmez o şafaklar sevenin koynunda
Dünyada değilmiş, öbür alemde değil
Cennet de cehennem de senin koynunda.

. [Güzellikmiş Sevgiymiş Gönlümü Avutmuyor]

Güzellikmiş sevgiymiş gönlümü avutmuyor
Dünyada hiçbir şey senin yerini tutmuyor
Gözlerim senden kalan ne varsa unutmuyor
Dünyada hiçbir şey senin yerini tutmuyor

. [Gözlerim Boşluğa Dalar Sensiz Bomboş]

Gözlerim boşluğa dalar sensiz bomboş
Saatler zamanı çalar sensiz bomboş
Koparırlar yokluğunda beni benden
Baktığım bütün aynalar sensiz bomboş

. [Gönlümü Ellere Bağlayabilsem]

Gönlümü ellere bağlayabilsem
Ardından yıllarca ağlayabilsem
Coşkun sular gibi çağlayabilsem
Başka denizlere akamam gülüm

Aramızda yüce dağlar olsa da
Önümüze türlü engel konsa da
Kalbimdeki gonca güller solsa da
Yine seninkini soldurmam gülüm

. [Bütün Özlediklerim Aradıklarım Sende]

Bütün özlediklerim aradıklarım sende
Aydınlık oldu birden karanlıklarım sende
Gözlerin yeter bana yüzyıl güneş doğmasın
Hem yokluğu unuttum seninle varım sende

. [Dirildi Kalemim Dostlar Gece Rüyasını Gördüm]

Dirildi kalemim dostlar gece rüyasını gördüm
Size diyeceklerim var aşkın dünyasını gördüm
Her yerde bir şey eksikti inançlar delik deşikti
Hani var olan iyilikti ben hep fenasını gördüm


Bu kategoride ele aldığım Cahit Sıtkı Tarancı‘nın bestelenmiş şiirleri yazısını ve Attila İlhan‘ın bestelenmiş şiirleri yazısını da okumanızı salık veririm.

Beni bilgilendir
Bildirim
guest
2 Yorum
Satır içi geri bildirim
Tüm yorumları gör
İSMAİL ÜNAL
İSMAİL ÜNAL
4 Kasım 2022 20.49

İlk satın aldığım şiir kitapları Garip akımının efsanevi şairi Orhan Veli Kanık’ın Bütün Şiirieri ve Ümit Yaşar Oğuzcan’ın Acılar Denizi kitabıdır.. Romantik duygu yüklü melankolizme kayan farklı duyumsamaya yolaçan içten dolu şiirleri..Ölüm yurt sevgisi aşk hasret temalarında yazdığı gibi Özdemir Asaf ile birlikte aşkın şairlerinden kabul edilebilir.. Ümit Yaşar Oğuzcan’ın hakka yürüşünün 38nci yılında rahmetle saygıyla sevgiyle anıyoruz..ruhu şad olsun.