Çok zaman var ki aklımın ve gönlümün bir köşesindeydi bu yazıyı yazmak: Kimsenin bilmediği şiirler… Kimse bilmiyorsa yazılmamış olabilir bu şiirler. Ben yazılmış olanların peşine düşüp uzun bir yolculuk hayal ediyorum. Az bilinen şiirler olsun, bilinmeyen güzel şiirler olsun, kimsenin bilmediği şiirler olsun. İşin aslı az bilinmek falan değil ben sanal bir şiir defteri tutmak istiyorum. Ve bugün buna bismillah diyeceğim.
Tuttuğum şiir defterleri elimin altında olsaydı onlardan çok güzel şiirler aktarırdım buraya ve bunlar gerçekten az bilinen şiirler olurdu.
Neden sanal bir şiir defteri tutmak istiyorum? Bazen bir şiir arıyorum, internetin altını üstüne getiriyorum, yok. Ama biliyorum ki bu şiir benim şiir defterimde mevcut. Elimin altında olsaydı diyorum. Ama yok. Ortaya nasıl bir arşiv çıkacak henüz ben de kestiremiyorum. Deneyip göreceğiz.
Size söz, bir gün defterlerimden de şiirler aktaracağım buraya. Biraz sabır. :))
Hangi şiirle başlamalıyım sizce? Az bilindiğini düşündüğüm bir şiire yer vereceğim bugün. Ama bestelendikten sonra çok bilinen bir şiire dönüşmüş olabilir. Dedim ya, mesele az veya çok bilinmesi değil. Tamamıyla kişisel zevk.
1993 yılında Sivas’ta Madımak otelinde çıkan (çıkarılan mı demeliydim?) yangında hayatını kaybeden Metin Altıok’un Kuşlu Gazel şiirini paylaşmak istiyorum bugün. Şiiri daha önce bir yerlerde okumuştum ama zihnim beni o ana götürmedi bir türlü. Çok silik bir iz var hayalimde. Kelimeler dilime yabancı değil. Biliyorum ben bu şiiri.
Hele şiirin Mazlum Çimen tarafından yapılan bestesini de dinledikten sonra tamam dedim, bu şiire de böyle bir beste yakışırdı. Belki bestesini de dinlemek istersiniz diye onu da buraya bırakıyorum.
Bence önce şiiri okuyun, sonra besteyi dinleyin. Sonra şiiri bir kez daha okuyun. İyi ki şiir var hayatımızda.
Kuşlu Gazel
Koyup zarfın içine, üstünü acıyla pulladım
Sana bir sevinçlik menevişli kuş yolladım
Son kuşlarımdı bunlar, dedim telef olmasın
Geçti artık göğsümde kuş barınmaz anladım
Esti rüzgâr bozuk bozuk, örselendi yüreğim
Eksik gedik nem varsa ezberden tamamladım
Bende sönen şavkıması sürsün diye yaşamın
Bu kuşları senin için gözlerimde sakladım
Kim sürmüş Altıok Metin dünyanın sefasını
Kirletilmiş bir zamanı yürürken adım adım
Metin ALTIOK
Şiirin klibi için de birkaç cümle söylenmeli bence. Üç dört dakikanın içine öyle bir zaman sığdırmış ki yönetmen ve senarist, uzun metrajlı bir film izlemiş kadar oluyorsunuz.
Birçok sahne çok ince düşünülmüş. Mazlum Çimen de bir aktör edasıyla çok iyi oynamış. Belki oynamamış yaşamıştır sahneleri. Çünkü bazı sahnelerdeki yüz ifadeleri oynamaktan ziyade yaşamak gibi geldi bana.
Üç dakikaya bir hayat sığar mı demeyin, sığmış. Yüreğinize sağlık!
Gerçekten ilk kez duydum, hem şiiri, hem şairi, hem de besteleyen ve seslendiren kişiyi. Böyle güzel paylaşımlarla bizi daha çok şaşırtmanızı dilerim.
Teşekkür ederim Huriye Hanım.
Şiirleri seçerken kendi zevkime göre hareket ettiğimi söylemiştim. Fakat bir şiiri ele alırken “Bunu çok az insan okumuştur.” diyeceğim şiirler olmasına da özen gösteriyorum. Kısmet, bekleyelim görelim. 🙂
Beklemedeyiz. 🙂
Ah! diyorum.. Metin Altıok ismini duyunca kalbimde bir sıkışma oluyor. Yüzüm, ellerim, ciğerlerim islerle doluyor.
Daha ne unutulmaz şiirler okuyacakken elinden, yitip gidiyor işte hain bir zamanda.
Teşekkürler…
Türkiye niye bu kadar kötü bir ülke diye sormadan edemiyorum. Neyi bölüşemiyoruz ki biz? Kardeş kardeş yaşamak diye anlatılanın bir masal olduğunu biliyorum artık. Madımak gibi menfur saldırıları geçtim, her gün medyaya yansıyan sudan sebeplerle çıkan kavgaları görünce ümidimi yitiriyorum iyice.
Allah sonumuzu hayır etsin.
Şiiri de bestesini de ilk defa okudum ve dinledim.Bestesi şiire gerçekten yakışmış..Çok beğendim, teşekkürler..
Yapılan her yorumdan sonra ben de bir kez daha okuyup, dinliyorum.
Teşekkür ederim.