“Kimsenin BilmediÄŸi Åžiirler” baÅŸlığı ile bir yazı (yani bir mektup) yazmıştım birkaç yıl önce. Yazıyı okumak isterseniz buradan ulaÅŸabilirsiniz.
Google’ın, insanları ara ara bu yazıya yönlendirdiÄŸini fark ettim geçenlerde. Vardır bir bildiÄŸi, dedim. Demek ki insanlar böyle bir arama yapıyorlardı: Kimsenin bilmediÄŸi ÅŸiirler… ARA!
İnsanlar niye böyle bir arama yaparlar, hep merak etmiÅŸimdir. Her ÅŸeyden önce, “kimsenin bilmediÄŸi ÅŸiir” diye bir ÅŸey mantıken olabilir mi? Elbette olamaz. Olsa olsa, az bilinen ÅŸiir olur.
Merak bu ya, aynı aramayı ben de yaptım genel aÄŸda. Google’ın verdiÄŸi sonuçlarda yazı dördüncü sıraya kadar yükselmiÅŸ. Listeden bazı baÅŸlıkları seçtim:
1. Bilinmeyen güzel aşk şiirleri
2. Turgut Uyar’ın kimsenin bilmediÄŸi ÅŸiiri
3. Nazım Hikmet’in hiç bilinmeyen ÅŸiirleri
4. … ÅŸiirler diyerek uzayıp gidiyor liste.
Bir an korktum, ‘henüz yazılmamış ÅŸiirler’ baÅŸlığı çıkacak diye. Olur mu olur. Çünkü toplum olarak ÅŸiir konusunda henüz yazılmamış ÅŸiirleri yazacak ve yayımlayabilecek kadar yetenekliyiz.
Şaka bir yana, şiire bu kadar ilgi gösterilmesi sevindiriyor beni. Edebiyatın zirvesini tutan şiirin aranan bir unsur olması yarına dair duyduğum endişeleri azaltıyor. Şiirin tedavi edici bir özelliği var. En hastalıklı ruhlara bile iyi geliyor. Hele roman gibi bir rakibi varken insanların hayatında yer bulmak kolay olmasa gerek.
Bir güzel tarafı da insanların merakının hep canlı kalması. Gizli olanı öğrenme duygusu içimizi gıdıklıyor. Kimsenin bilmediği şeyleri biliyor olmak bizi ayrıcalıklı kılacak sanıyoruz belki de.
Bu yazıyı yazarken bir taraftan da ‘kimsenin bilmediÄŸi ÅŸiirler’ baÅŸlıklı bir yazı dizisi mi yazsam, diye düşünüyorum. Buradaki ÅŸiirler az bilinen ÅŸiirler olmaz elbette. Çünkü ÅŸiirin meraklıları hemen her ÅŸiiri bilirler. Benim yazacaklarım olsa olsa orta seviyeli ÅŸiir okurunu birkaç güzel ÅŸiirle tanıştırmak olur.
İnsanların hiçbir yazı için defter kullanmadıkları bu çağda, hâlâ şiir defteri tutan biri olarak çok eskilerde kalmış olabilirim. Elimdeki dört beş defterden seçeceğim şiirler bile uzun bir yazı dizisi olabilir. Belki yazarım.
Sonra bir ümitsizlik gelip oturuyor içime. Çivisi çıkmış bir dünyada hâlâ güzel şeylerin olduğuna, olabileceğine inanmak saflık gibi geliyor bana. İnsanların böylesine acımasız, ruhsuz, zalim, çıkarcı olduğu bir çağda güzellik adına ne kaldı elimizde?
Åžiir mi? Geçelim. Biz en iyisi ‘kimsenin bilmediÄŸi ÅŸiirler’ yerine ‘ÅŸiirlerin bilmediÄŸi kimseler’ baÅŸlığı altında kaybettiÄŸimiz iyi insanları arayalım.
Siz de arayın. Bulursanız haberim olsun. İnsanın çokluğu sizi yanıltmasın.
Şiir de çok ama iyisi ne kadar az.