You are currently viewing Okullar Açıldı Öyleyse Eylüldür

Okullar Açıldı Öyleyse Eylüldür

Bugün okullar açıldı.

Bu yazıyı yazmak yıllarımı aldı. Hâlâ düşüncelerim yerli yerinde değil. Kelimelerim kırık dökük.

İçim öylesine buruk. Kırgınlığım geçmiyor. Öfkem her gün biraz daha kabarıyor.

2016 yılında bir zalim çıkıp insanların hayatlarını tarumar etmemiş olsaydı bugün mesleğimin 28. yılına başlayacaktım.

Beş yıldır uzaktayım mesleğimden. Tam 22 yıl hizmet ettim bu ülkeye. Yüksünmeden. Ne kadar ekmek o kadar köfte, ne kadar maaş o kadar iş demeden. Derdimizin para olmadığını bilen biliyor.

Bize kıyan zalim de zaten bu yüzden kıymadı mı? Vatan sevdalılarını atıp ülkeyi menfaatperestlerin eline teslim etmedi mi? Bunları geçelim, konumuz bu değil çünkü.

Açılış töreni bitmiş, üst sınıflar derslerine girmiş, okulun yeni öğrencileri biraz tedirgin biraz sıkılgan yeni sınıflarının belli olmasını bekliyorlar.

Birazdan -depoya pek de düzenli konulmamış olan- ders kitapları öğrencilere dağıtılacak.

Benim görevim olmamakla birlikte neredeyse okulun bütün kitapları elimden geçecek.

Kitabı seviyorum. Öğrencilerin kitaplarıyla buluştukları ilk anın mutluluğunu görmek istiyorum.

İlk kez dersine girdiğim sınıflara, edebiyatın bir ders değil yaşam biçimi olduğunu anlatacağım. “Not kaygısını unutun diyeceğim. Bu dersten geçmek için değil kalmak için gayret etmelisiniz.” diyeceğim.

Bir bardak çay eşlik edecek gün boyu bana. Yüzü aşina öğrencilerim koşacaklar boş bardağımı doldurmak için.

Daha okulun ilk günü bütün gününü öğretmenler odasında oturarak geçiren öğretmenleri görüp üzüleceğim.

“Hiç mi özlemediniz kuzucukları? Hiç mi gözünüzde tütmedi sınıflar, okul bahçesi? Siz masa başı memur musunuz?” diyeceğim içimden.

Bütün günü ayakta geçireceğim. 27 yıldır olduğu gibi.

Akşam eve geldiğimde fark edeceğim yorulduğumu.

Ve ben hâlâ ayaktayım. Yıkıldığımı sananlar aldanıyor.

Haklı olmanın hafifliği ve dinginliği var içimde.

27 yıl boyunca sevdim onları. Siz eylüllerde hüzne daldınız, ben bayram yaptım. Siz nisanlara âşıktınız ben eylüllere.

Sararıp solmanın değil yeşermenin, yeniden hayat bulmanın adıydı eylül.

Bir büyük aşktı bu. Sayfalar boyu anlattığım. (Tıklarsan okursun)

Değdi mi? Değmez mi!

Beni bilgilendir
Bildirim seçiniz
guest
0 Yorum
Satır içi geri bildirim
Tüm yorumları gör