Bazı şiirleri şiir defterime ne zaman ve hangi kaynaktan eklediğimi çok merak ediyorum. Bu şiir de onlardan biri. Zihnimi zorladım, hayal meyal bir dergi geliyor gözlerimin önüne. Amatör işi bir dergi. Adı sanı unutulmuş. Defterime baktım, “Ağustos 1996” yazmışım ilk sayfaya. Mesleğimin ikinci yaz tatili.…
Sen Benim Hiçbir Şeyimsin sen benim hiçbir şeyimsinyazdıklarımdan çok daha azhiç kimse misin bilmem ki nesinlüzumundan fazla beyazsen benim hiçbir şeyimsinvarlığın yokluğun anlaşılmaz galiba eski liman üzerindesinnasıl karanlığıma bir yıldız olmakdudaklarınla cama çizdiğinen fazla sonbahar otellerindeüniversiteli bir kız uykusu bulmakyalnızlığı öldüresiye çirkinsabaha karşı öldüresiye korkakkulağı…
Pek çok güzel kar şiiri okumuş olabilirsiniz ama Ahmet Muhip Dıranas’ın Kar şiirini okumamışsanız bu bir eksikliktir bana göre. Şiir bir bütün hâlinde çok güzeldir ama ben “Sesin nerde kaldı, her günkü sesin” dizesine âşığım.Kışın kendisini iyice hissettirdiği şu soğuk günlerde içinizi ısıtacak bir şiir…
Murat Kapkıner’i üniversite yıllarımda tanımıştım. Bir şiir dinletisinde karşılaşmış, sesini duymuş, yüzünü görmüştüm. Aykırı bir şiir anlayışı vardı bana göre. Ama nedendir bilinmez, adını duymamıştır çokları. Bu biraz “sağ” kesimin açmazıdır. Çok iyi bir edebiyatçı bile olsanız maalesef ülkede köşebaşlarını tutan “sol” sizi görmezden gelmeye…