Bloglarda insanların 2023 yılı için kendisine hedefler koyduğunu ve bu hedefleri yazıyla zapturapt altına aldığını görüyorum sürekli. Dedim ki “Benim neyim eksik?” Hemen aldım elime bir klavye. Başladım sallamaya, yani hedeflerimi sıralamaya.
Geçen yılın son gününde de böyle bir değerlendirme ve hedef yazısı yazmıştım. Ve o yazıda şöyle demiştim.
Ne bekliyorum 2022’den? Hiç!
Hedeflerim var mı? Yok!
Bu yönüyle 2022 benim için başarılı bir yıl olmuş diyebilirim.
Biraz düşündükten sonra bu kez bir yıllık hedeflerin beni kesmeyeceğini fark ettim. Devletlerin beş yıllık kalkınma planları gibi bir plan yapayım diye geçti içimden. Bu da kesmedi beni. Biraz daha düşündüm. Tepemde bir ampul yandı. Bu ampulü sakın trol sürülerinin eğleştiği eğlence partileriyle karıştırmayın.
Biraz uzak bir yıl seçersem hedeflerimi gerçekleştirmek için zaman kazanacağımı düşünerek 2071 yılını seçtim. Hem 2071 yılı, Anadolu’nun kapılarını açtığımız 1071’in bininci yıl dönümü olacağı için anlamlı geldi bana. Bu cümleyi yazdım ya, aslında 2071 yılının pek bir anlamı da yokmuş. Ne olmuş ki 1071’de Anadolu’nun kapılarını açmışsak? Son yıllarda Anadolu’nun kapıları herkese açık değil mi zaten? Giren çıkan belli değil.
Neyse hedefler için çalışırken 2071 yılının daha anlamlı olacağı bir gerekçe buldum kendime. Dünyaya gelişimin yüzüncü yılı olacak 2071. Hedef belirlemek için makul bir yıl bence. Bundan daha iyi bir gerekçe de bulamazdım zaten.
O zamana kadar yaşar mıyım acaba? Bunu kestirmek zor. Yaşasam ne olacak? Geride bıraktığım yarım yüzyıla dönüp bakıyorum, neyse vazgeçtim bakmıyorum. Geride bakılacak pek bir şey yok. Bize geriye bakarak yol alamayacağımızı öğretmediler mi hep? Ben niye bakayım ki!
Şimdi gelelim 2071 hedeflerime. Bu hedefleri “yapacaklarım – yapmayacaklarım” diye ayırabilirdim aslında. Karışık bir liste gözüme daha hoş görününce olduğu gibi bıraktım.
1. Kendimi daha çok seveceğim
Evet, kendimi daha çok seveceğim. Hatta sadece kendimi seveceğim. Hedefleri belirlerken geçmişten ders alarak ilerliyor insan. Aynı hataları tekrar etmek istemiyor. Bu yüzden kalan ömrümde kendimi daha çok sevmeye karar verdim. Benim için en önemli hedef şu an budur. Başkalarını mutlu etmek için heder edilmiş bir yarım yüzyıl (bir yönüyle de çeyrek yüzyıl) var geride. Elde avuçta bir şey yok.
2. Elime geçen bütün parayı yiyeceğim
Yarın ihtiyaç olur diyerek bir köşeye para ayırmayacağım. Çünkü yarın diye bir şey yok, sadece bir gün var, o da bugün. Kıyıya köşeye para koymak Allah’a itimat etmemek gibi geliyor bana. Yaklaşık on yıldır yaşadığım olaylar gösterdi ki rızık, çalışmakla ilgili değilmiş. Allah kulunu aç bırakmıyor. Sen “Ben çalıştım, kazandım.” diyorsun. Allah “Ben ikram ettim.” diyor. Öyleyse yiyelim, güzelleşelim.
3. Daha çok yazı yazacağım
Daha çok yazınca ne olacak? Bir şey olacağı yok. Yazmak, kendimi sevme biçimlerinden biri benim. Kendimi sevmiş olacağım. İlk maddeye bir gönderme bu. En az on tane kitap yazmayı düşünüyorum. Hikâyedir, anlatılır: Torunu, dişi olmayan ninesine on tane fındık verir kırıp yemesi için. Akşam eve gelince “Nine ne yaptın, yedin mi fındıkları, kaç tane kaldı?” diye sorar. Ninesi sabah ağzına aldığı fındığı bütün gün kırmak için uğraşmış ama kıramamıştır. Torununun sorusunu cevaplar: “Evlat, ağzımdakini kırarsam dokuz kalacak.” Benim kitap yazma hikâyesi biraz buna benziyor. Ama ben nineden bir adım öndeyim. Bir tane basılı eserim olduğuna göre benim gerçekten dokuz kaldı. Hatta zihnimdeki iki taslak eseri de elde var sayarsam “yedi kaldı” diyebilirim.
4. Bir daha âşık olmayacağım
Âşık olmak insanın elinde olan bir şey mi? Emin değilim. Âşık olduğumu söylemediğim sürece kimse bilmeyeceğine göre âşık olursam da sorun yok. Bu blogda aşk üzerine yazılmış veya aşkla yazılmış yüzlerce yazı bulabilirsiniz. Ama itiraf ediyorum, aşk diye bir şey yokmuş. Bu bizim yalanımızmış. Kendimize söylediğimiz ve inanmak istediğimiz… (Bu madde çok su götürür. Silmeyeyim yine de. Kalsın burada.)
5. Zalimlerin süründüğünü göreceğim
Hayata tutunma sebeplerimden biri bu. Yaklaşık on yıldır yaşadığım (ve yaşadığımız) zulmün müsebbiplerinin süründüğü günleri görmek için direniyorum. Hatta bileniyorum. Büyük adaklarım yok ama zalimler belasını bulduğunda üç beş çocuğu sevindiririm elbet. Bazılarına balon alırım, bazılarına pamuk şeker, bazılarına gökyüzü… Çok sevinecek olursam hayallerimden de veririm bazılarına. Bu beklenti 2071 yılına kalmaz umarım. Dilerim bunu 2023’te görürüm, görürüz.
6. Sağlıklı olacağım
Çok şükür sağlığım yerinde. İnşallah 2071 yılına kadar da ciddi bir hastalığım olmaz. Dünyayı sarsan kovid belası benim de kapımdan gelip geçti. Bloğu takip edenler bilir, aşı olmadım. Hastalık geçtikten sonra kovid olduğumu öğrendim. Felaket senaryolarına pek itibar etmem ama kafamda yerine oturmayan taşlar var hâlâ. Bunları meraklıları araştırıp yazıyor zaten. Ben işime bakıyorum. Sağlığımı korumak için uğraşıyorum. Ne yapıyorum derseniz hemen söyleyeyim. Hasta olmuyorum. Her gün bir yeri ağrıyan insanlardan değilim. “Ölüyorum yetişin” modunda yaşamadım hiç. Doktora gitmeyi sevmem. İlaç kullanmayı sevmem. Kendiliğinden iyileşen hastalıkları severim. Daha göreceğimiz güneşli günler var. Öyleyse hasta olmak yok.
7. Iphone telefon kullanmayacağım
İşletim sistemleri konusunda takıntılı değilim ama şu markaya içim ısınmadı bir türlü. Belki yılların verdiği bir alışkanlık ile Android telefonları daha çok seviyor olabilirim. Yeniden âşık olmak bile daha olabilir bir şeymiş gibi geliyor bana. Iphone telefona bu kadar uzağım yani. Şimdi bazı okuyucuların zihninden “Iphone telefon alacak parası yok, gelmiş burada bize duyar kasıyor” gibi cümleler geçebilir. Aklınızdan bile geçirmeyin. Çünkü ben Türkiye’de yaşamıyorum. Bahsettiğim telefonları bulunduğum ülkede satın almak Türkiye’de tuvalet kâğıdı almak gibi bir şey. Zaten bir gün benim elimde böyle bir telefon görürseniz bilin ki kullanmak için değil daha ziyade hava olsun diye almışımdır. :))
8. Hesapları ahirete bırakmayacağım
Görülmesi gereken hesaplarım var. Bunların dünyada hallolması için emek harcayacağım. Hesap verme korkusundan değil bu söylediklerim. Eğer bazı hesapları burada görmeden gidersem diğer tarafta birilerinin çok canı yanacak. Ben onların iyiliği için hesapları burada görmek istiyorum. Eğer öbür tarafa kalırsa, yemin ederek söylüyorum, sırat köprüsünün üzerinde görsem onları ve geçmeleri benim haklarımı helal etmeme bağlı olsa tekmeyi vurmazsam adam değilim.
Tamam tamam, geçti. Sakinim.
9. Kızlarım için güzel hayallerim var
Allah acılarını göstermesin, dünya tatlısı iki kızım var. Henüz ilkokul çağındalar. Bütün planlarımı onlar için yapıyorum. Onların geleceği şu an düşündüğüm tek şey. Ya çivisi çıkan ülkeden onları bir an önce kurtarmalıyım ya da ülkenin çıkan çivisini bir an önce yerine çakmalıyız. Tabi onlar için yaptığım bütün planlarımı buraya yazacak değilim. Şimdilik bende kalsın. Kötülere fırsat vermeyelim. İnsanlar bilmedikleri güzelliklerin önünü kesemezler çünkü.
10. Dünyaya küseceğim
Yarım yüzyıldır bekliyorum dünya bana küssün diye. Küsmüyor. Öyle tamah edilecek bir yanım da yok aslında. Gel gelelim ne yaptıysam peşimden düşmedi. Öyleyse ben ona küseyim dedim. Hoş, küstüğümde dünyanın bundan haberi olacak mı bilmiyorum.
11. 2071’e kadar yaşayacağım
Yukarıda sıraladığım hedefleri gerçekleştirmek için bir hedefe daha ihtiyacım var. 2071 yılına kadar yaşamalıyım ki bunları gerçekleştirme fırsatım olsun. Çok paradoks bir hedef oldu sanırım bu. Kendimi bir anda yüz yaşında hissettim. Pek memnun olmadım bu hâlimden. Benim şimdiki hâlim bile çekilir değilken yüz yaşındaki hâlim nasıl olur kim bilir. Düşünsenize, torunları toplamışım etrafıma. Yüz yaşında bir dede yaklaşık elli yıl önce yazdığı bir blog yazısından bahsediyor, hikâyeler anlatıyor. Biredip bloğu dünyanın takip ettiği bir blog hâline gelmiş. Birkaç dilde yayın yapıyor. İlk blog yazımı 2001 yılında yazdığım düşünülürse bloğum 70 yaşında olacak demektir. İçim kıpır kıpır oldu birden. Sahi ne kaldı 2071’e?
☘
Uzattığımın farkındayım. İçimden geldiği gibi yazdığım (saçmaladığım mı deseydim?) yazıları seviyorum. Bu yüzden de bitirmek istemiyorum.
Son bir şey söyleyeyim. Benim hedeflerim senin hedeflerini döver. 🙂
Ahahahahahas ya son cümle var ya efsane koptum orda. 😂
Umuyorum 2071 de 2072 hedeflerini yazdığınızı da görürüz.🤌
Yaklaşık elli yıl sonrası için söz vermek çok mantıklı görünmüyor ama ben yine söz vereyim. Eğer hayatta olursam 2072 yılı hedeflerimi de buraya koyacağım. 😂
Madde 2 yi yillardir yapan birisi olarak kesinlikle tavsiye ediyorum kaptan!
Eyvallah hocam! İnsan sürekli gelişen ve öğrenen bir canlı. Sanırım ben bazı şeyleri biraz geç öğreniyorum. 🙂
Hepsi çok keyifli hedefler.
Hedeflerin ilkini ömür boyu gerçekleştirebilmeniz dileğiyle..
Kaleminize sağlık.
Teşekkür ederim Şeymanur.
Ne kadarı gerçekleşirse artık. Mücadeleye devam. 🙂