Erdem Bayazıt deyince aklıma hep “Veda” şiiri gelir. Başka şiirleri de var elbette. “Sana, Bana, Vatanıma Ülkemin İnsanlarına Dair” başlığını taşıyan uzun soluklu bir şiiri vardır mesela. “Bütün bunların üstüne / Hepsinin üstüne sevda sözleri söylemeliyim / Vatanım milletim tüm insanlar kardeşlerim / Sonra sen gelmelisin dilimin ucuna adın gelmeli / Adın kurtuluştur ama söylememeliyim / Can kuşum, umudum, canım sevgilim” dizeleriyle biten harika bir şiirdir.
Bunun dışında “Aşk Risalesi, Sebep Ey, Birazdan Gün Doğacak, Kar Altında Hüzün Denemesi” şiirleri bilinen şiirler olarak belleklerde yer etmiştir.
Benim gönlüm “Veda”dan yanadır. Pek çok yazımda bu şiire gönderme yaptığımı hatırlıyorum. Hatta Sabahın Hüznünü Bekleme başlığını taşıyan yazımı tamamıyla bu şiir etrafında örgülediğimi biliyorum. On yıl öncesine ait bir yazıdan bahsediyorum. Yıllar geçiyor, şiirler geçip gitmiyor işte. Geçmesin, şiir hep kalsın hayatımızda.
Veda
Bu şehirden gidiyorum
Gözleri kör olmuş kırlangıçlar gibi
Gururu yıkılmış soyatlar gibi
Bu şehirden gidiyorum.
İnsanlar taş gibi bana yabancı
Ağaçlar bensiz hüküm giyecek bulvarda
Bir tanbur bir yalnızlığı anlatıyorsa
O ışıksız pencereden
Ben onu duymuyor gibiyim
Bir ağaç ölüyorsa kapınızın önünde
Ben onu bile duymuyor gibiyim.
Bu şehirden gidiyorum
Gömerek geceyi içime
Sabahın hüznünü beklemeden
Gidiyorum bu şehirden.
Erdem BAYAZIT
༄
TRT’nin sevilen (ama benim hiç izlemediğim) dizisi “Yedi Güzel Adam”dan biridir Erdem Bayazıt. Kahramanmaraş’ta mezun olduğu lisede edebiyat öğretmenliği yapmıştır. Okuduğunuz liseye öğretmen olarak dönmek… Buna nasıl imreniyorum bilemezsiniz.
Bir yanıt yazın