Son dönemde hiç yapmadığım bir şeyi yapıp “kitaplar arasında” üst başlığı ile kitaplar hakkında kısa kısa yazılar yazıyorum, yazacağım. Bu yazıların büyük bölümünü kitaplardan yaptığım alıntılar oluşturuyor. Altını çizdiğim satırları telefonumdaki not programına dikte ediyorum. Yani çizdiğim yerleri ben okuyorum, telefon yazıya geçiriyor. Sonrasında birkaç…
Anlatılan olaylar -Lübnan İç Savaşı- ilgimi çektiği için almıştım bu eseri. Beklediğim tadı vermedi. Amin Maalouf’tan unutulmayacak bir “eve dönüş” romanı diyerek tanıtımı yapılan eser, gençliklerinin en güzel dönemlerini bir arada geçiren, ülkelerinde patlak veren iç savaştan sonra farklı yerlere dağılan ve yıllar sonra, eski…
Metin Celâl’i ilk kez okuyorum. Daha önce okumadığım gibi adını da duymamıştım. Hemen “Sen bir edebiyatçısın, nasıl duymazsın?” diye yaygara koparmayın. Ben duymadıysam yazarın hiç mi suçu yok bunda? Duyursaymış kendini bir şekilde. Bunlar işin latifesi tabi. Kütüphanelerden kitap alıp okumayı pek sevmem. Bu yüzden…
Kitaplar hakkında kalem oynatmayı oldum olası sevmem. Çok severek okuduğum bir kitap hakkında bile üç beş cümle kurmamı isteseniz elim ayağım dolanır. Bu yüzden bu blogda bugüne kadar kitaplar hakkında yazmaktan hep kaçındım. Niye? Bu sorunun kesin bir cevabı olduğunu sanmıyorum. Kendime defalarca sordum bunu.…