Akşam çöker bu kentin çıkmaz sokaklarına
Özümden caddelere bir sağanak boşanır
Vakitsiz yağar ya kar, ruhun şakaklarına
Ne kıştır, ne de hazan; ne mevsimler yaşanır.
Sen köşe başlarında beklenen sevgilisin
Elimde bir demet gül, gözlerinden hediye
Bir zifiri karanlık yokluğun, neredesin?
Hayalin bile yeter, hicrana çare diye.
Satırları okuyunca kendimi ceviz ağacından yapılma bir sandığın diplerinde, sandığın lekesiyle duran kenarları işlemeli bir mendil gibi hissettim.
Edebiyat muazzam bir şey! İnsanı hangi duygulardan, nerelere taşıyor…
Teşekkürler paylaştığınız için. 🙂
İnce yorumunuz için teşekkür ederim Momentos.
Edebiyat, tadına varabilirsek gerçekten muhteşem bir sanat. Basit bir şiirle de olsa bu büyük zevki tattıysanız kendimi mutlu addedeceğim. 🤗