sırılsıklam olmayı düşlersen yine
yağmurları bekleme sakın
çıkıver caddelere, karış insan seline
beni o selin içinde bulacaksın
ellerin açıkta üşümüş gibi, ah!
ceplerinde ne işi var yalnızlığın
nefesin de çok soğuktur bu sabah
unutmuş olmalısın, bende kalmış sıcaklığın…
gidiyorum yanımda sanki sen varsın
saçlarıma kokun sinmiş olacak
yağmurlar, sıcaklığın, kokun, bakışın…
her şeyi götürdüğümü sanma sakın
bir kalp bu sevdaya rehin kalacak
Bazı eserleri kaleme alırsınız, basılı haliyle bir yerlerde okuyucunun beğenisine sunarsınız ama onu sanal âlemde herkesin beğenisine sunmak yılları alır. Bu şiir bir duvar gazetesi için okul panolarına asıldığında takvimler 7 Haziran 1999’u gösteriyormuş. Bugün burada paylaşmak istedim. 2021’in ilk yazısında bu kadar eskiye niye gittim, bilmiyorum. 2020’den sonra yeni yıla daha coşku dolu yazılarla girmek isterdim ama yine kısmet olmadı. 😂
Ama bu çok çok güzel olmuş ki son kelimeye kadar bir ahenk var ve duygusaal 🙂
Bundan yirmi yıl önce de güzel şiirler yazıyormuşum diye sevineyim öyleyse. 🙂
Teşekkür ederim Sessizgemi.
yani bu yirmi yıllık bir şiir mi 🙂 o kadar eski belki de ilk şiirlerinden biri olmasına rağmen oldukça tecrübeli ve yeni olduğunu düşünmüştüm oysa ki
Şiirin altındaki açıklamayı gözden kaçırdınız sanırım. 🙂
Evet yirmi yıllık bir şiir. Yazı maceram daha eski tabi. Yaklaşık bir yirmi yıl da bu şiirden önceye eklemek lazım. Ortaokula başladığım yıllarda karalamıştım ilk satırları. Sonra hiç ayrılmadık. Yazı beni sevdi, ben yazıyı sevdim. İki âşık gibiyiz yıllardır. 🤗
açıklamaya dikkat etmemişim yazıdan ayrı gibi durunca dikkatimi çekmemiş 🙂 ne güzel hiç kopmadan yazmaya devam etmeniz 🙂
Çok şükür hiç kopmadım yazıdan. Kendimi bu sebeple bile sevsem yeridir. 🙂
Çok duygusal bir yazım olmuş. Şiirlere en çok yakışan.
Teşekkür ederim Yelda.
Daha güzelleri sizin olsun inşallah. 🙂