Kaç Eylül Önceydi

Sevgili Cansu, “Seninle şöyle bir oturup konuşamadık...” Öyle ya, başından sonuna, lise hayatının bütününe şahitlik yapmışken nasıl olur da konuşulmayan bir şeyler kalır? Birlikte adım attığımız bu mekândan ayrılmak önce senin kısmetine yazılmış. Okuyabilseydik yine hicran çalar mıydı kapıyı? Çalardı…

Devamını okuyunKaç Eylül Önceydi

Ve Biz Geçer Gideriz

Sevgili Fatma, Bazen alışmak zaman alır, bazen ayrılmak. Ama hep hüzün kokar okul koridorları. Bir ilkgüzde, eylülde, doldurduğunuz sınıflar, bahçeler bir ilkyaz sonunda, haziranda, kimsesizliğin ıstırabıyla kıvranırken ne hazirana kızabilirsiniz, ne eylüle. Üstelik ne eylüle gönül verebilirsiniz ne hazirana.  İkisi…

Devamını okuyunVe Biz Geçer Gideriz