“Ertelenmiş Hatıralar” kategorisinde yer alan mektupların çoğu, öğrencim olmuş ama mezun olmadan kendisine bir hatıra yazısı yazamadığım öğrenciler için kaleme alınmıştır. Bazı mektuplar da var ki hiç öğrencim olmamış gençlere bir vesile ile yazdığım hatıra yazılarından oluşuyor. Kategori adını, vaktinde yazılmamış mektuplardan alıyor. Gerçekten niye…
Sevgili Azize, Bir mektubun muhatabı olmak için aynı çatının altında, sınıflarda, koridorlarda, okul bahçelerinde birlikte zaman geçirmek gerekmiyor. Kaderin bizi bir yerlerde karşılaştırmış olması yeterli. Madem karşılaştık -bu karşılaşmada kaderin bir muradı olduğunu hep düşünmüşümdür- senin de bahtına düşen birkaç satırı sana ulaştırmak yazıcının vazifesidir.…
Sevgili Şeyma, “Biz çocukken hatıra defterlerimiz vardı. Bir de kalbimiz kadar temiz bir sayfa ayırdığımız için teşekkür eden arkadaşlarımız…” diyen sendin. “Tadını unutmaya korktuğumuz, ürperip geriye bakamadığımız, ne kadar yazmak istesek de yazamadığımız hatıralar vardır. Zamansız gelen ayrılıklar yüzünden…” diyen de. “Yazılanlar aynı, tarihler aynı,…
Paşamın “Burak Abi”sine, Öyle anlar vardır ki en çok yazmak istediğimiz yazı, kalbimizi en çok yoran yazı olur. Bilmezsin, bilmezler, bilmesinler. Bir “Burak abi” yankısı hiç gitmez kulaklarımızdan, kalbimizden. Yeğenlik vasfın mahfuzdur. Çok ayrıcalıklı bir yerin hep var bu yürekte. Yankısı dinmeyen sesin hatırına yıllarca…