Senin kalbinden sürgün oldum ilkinBütün sürgünlüklerim bir bakıma bu sürgünün bir süreği Hey koca çınar! Sen de bırakıp gittin bizi. Biraz daha çirkinleşti dünya. O yüzlerce güzel mısraya bir yenisinin daha eklenmeyeceğini bilmek hüznümüzü artırıyor. Gidişin derinden sarstı beni. Yaşlandıkça daha mı kırılgan oluyor insan?…
Sevgili Hüsna, Vakit daraldıkça yazılacak hatıranın sayısı artıyor. Sen de işini sona bırakanlar zümresindensin sanırım. Geç olsun, güç olmasın der atalar. Öyle olsun. Bu yazıdan önce kaleme aldığım satırları okuyan arkadaşlarından biri şu mealde bir şeyler demişti: “Hocam yazdıklarınız çok güzel ama hep acıklı, hep…
Sevgili Songül, İlk gül sen oldun kalemin ucunda açan. Kısmetmiş. Hayat seni de ümitlerini de soldurmasın. Gülleri de tabi. Gideceksin. Gül döşenmiş, güle dönmüş olmayacak gideceğin yollar. Lakin gideceksin. Belki geçtiğin yollar güle dönüşür. Bakarsın bir şarkıcı gelir “gül döktüm yollarına” der. Bilemezsin ki! Varacaksın…
“Zaman ne de çabuk geçiyor Mona”1 Ömür gerçekten kısa. Uzun olan, şairin kavlince ‘akşamla yatsı arası’. Ayrılıp ayrılıp kavuşuyoruz işte. Ve kavuşmak, ‘güzel’le anlatılamayacak kadar güzel. ‘Ayrılık’sa, bir gönül dostunun ifadesiyle; “bir rıhtımlarda, bir de garlarda hüzünlü.” Hatıra karanfillerim yok benim, kurutulmuş. Islak mendillerimi de…