Etiket: hatıra yazısı

  • Kaç Eylül Önceydi

    Kaç Eylül Önceydi

    Sevgili Cansu, “Seninle şöyle bir oturup konuşamadık…” Öyle ya, başından sonuna, lise hayatının bütününe şahitlik yapmışken nasıl olur da konuşulmayan bir şeyler kalır? Birlikte adım attığımız bu mekândan ayrılmak önce senin kısmetine yazılmış. Okuyabilseydik yine hicran çalar mıydı kapıyı? Çalardı ve sen giderdin. Okuyabilseydim “gitme”…


  • Ne Kaldı Söylenmeyen

    Ne Kaldı Söylenmeyen?

    Sevgili Büşra, En sona kaldın diye sitemler gelmişti kalemin ucuna. Ama öyle değilmiş. Bir kutlu geceye kısmet oldu ki yazın, bilseydin hep en sona saklardın işlerini. Bilseydim, bilseydik. Kutlu Nebi (sav) ne demişse onun söyledikleriyle güzelleştirelim yazıyı. Çünkü “Güzel söz sadakadır.” der o. Sen de…


  • Kalemin Dilinde Çocukluğumuz

    Kalemin Dilinde Çocukluğumuz

    Sevgili Ayşegül, Bir yazının yazılma vakti ile o yazının muhatabı arasında nasıl bir ilgi vardır, biliyorsan söyle. Bahtına gece düştü. Geceye hüzün düştü. Hepsi bir düş’tü. Karanlığın çağırdığı karamsarlık hali değil söylemek istediğim. Bilakis yıldızların ışıltısı, ayın parıltısı. Hani yaz geceleri vardır, ayın bir güneş…


  • Nasıl Alınırsınız?

    Nasıl Alınırsınız?

    Sevgili Zübeyde, “Çok alıngan bir çocuk oluyor gökyüzü / Dokunsan ağlayacak”1 Nedir bu alınganlığımız? Nedendir? Toplum içinde yaşamak zorunda olan canlılarsak da biz, her birimizin ayrı dünyaları var. Bu ikilem içinde birini diğerinin önüne koyabiliyoruz bazen. Cemiyet içindeki hayatımız mıdır öncelikli olan, yoksa ferdî hayatımız…